Gelişen teknoloji ile birlikte insanların haber alma kanalları çoğaldı. Haber alma ile birlikte haber verme ortamları da arttı. İnternetin yaygınlaşması, uygulamaların kullanımının kolaylaşması, cep telefonu kapsama alanlarının en ücra noktalara kadar ulaşması, haber yayın merkezlerinin de, haber alan hedef kitlenin de sınırlarını bir nevi ortadan kaldırdı. Artık en ücra köyden bile, herhangi bir köy sakini, olup biteni dakika dakika Facebook, Youtube, Instagram, Twitter vb. aracılığıyla bütün dünyaya duyurabiliyor. Son zamanlarda bu tür yayınların daha da çok arttığını görüyoruz. Özellikle “youtuber” olarak adlandırılan kişilerin yaptığı yayınlar o kadar arttı ki, bazı çevreler tarafından çeşitli endişeler dile getirilmeye başlandı. Koronavirüs tedbirleri döneminde, sokağa çıkma yasağının sıkça uygulanmasıyla bu tür yayınların izlenme oranları da bir hayli yükseldi.
Bu yazımızın konusu sosyal medya yayıncılığı değil. Belki başka bir yazı konusu sosyal medya yayıncılığı olabilir. Gerek yazılı basın gerek görsel ve hatta internet bazlı yayınların tümünü ilgilendiren önemli bir konu var. Yayın içeriklerinde kullanılan cümle ve kelimelerde yapılan hatalar. Paylaşımlar toplumun geneline sunulduğu için Türkçe’nin kullanımına dikkat etmek gerekiyor. Özellikle bu işi kurumsal bazda yapanların daha fazla dikkatli olması gerekiyor. İçeriklerin mutlaka hazırlayan kişiden farklı birisi tarafından gözden geçirilmesi gerekiyor. Geçtiğimiz günlerde, Cumhurbaşkanlığı İdari İşler Başkanlığı tarafından, Resmî Yazışmalarda Uygulanacak Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmeliğe ilişkin kılavuz hazırlandı. Kılavuza www.resmiyazisma.gov.tr internet adresinden ulaşabilirsiniz. Bu kılavuzda sıklıkla yanlış yazılan kelimelere yer verildi. Bu kelimeler resmi yazılarda olduğu kadar sosyal medya ortamlarında da yanlış kullanılıyor. Bu kelimeleri paylaşarak yazıyı bitiriyorum. Hep birlikte doğru şekilde kullanmak temennileriyle…
—
Acenta-Acente, Alt yapı-Altyapı, Ardarda-Art arda, Arttırmak-Artırmak, Askari-Asgari, Asvalt-Asfalt, Ahçı, Aşcı-Aşçı, Ayrıyeten, Ayrıyetten-Ayrıca, Azerbeycan-Azerbaycan, Baş hekim-Başhekim, Bir biri-Birbiri, Bir çok-Birçok, Birkaç-Birkaç, Bir şey-Bir şey, Bir takım-Birtakım, Bu gün-Bugün, Burda-Burada, Deyinmek-Değinmek, Derc etmek-Dercetmek, Diyaspora-Diaspora, Direk-Direkt, Doküman-Doküman, Döndermek-Döndürmek, Entelektüel-Entelektüel, Erezyon-Erozyon, Evraklar-Evrak, Fesih etmek-Feshetmek, Göz altı-Gözaltı, Gece kondu-Gecekondu, Harfiyat-Hafriyat, Hastahane-Hastane, Herbiri-Her biri, Her hangi-Herhangi, Herşey-Her şey, Hizmetiçi-Hizmet içi, Hukuğu-Hukuku, İçerde-İçeride, İnsiyatif-İnisiyatif, İşbirliği-İş birliği, İtibariyle-İtibarıyla, İzalasyon-İzolasyon, Kayıt etmek-Kaydetmek, Klavuz-Kılavuz, Kırahathane, Krathane-Kıraathane, Kominikasyon, Komünükasyon-Komünikasyon, Küsür-Küsur, Laboratuar, Labratuvar, Labaratuar-Laboratuvar, Lağv etmek-Lağvetmek, Mataryel-Materyal, Mebla-Meblağ, Metod, Method-Metot, Mevzuatlar-Mevzuat, Mezkür, Meskür-Mezkûr, Milletler arası-Milletlerarası, Muhattap-Muhatap, Mütevazi-Mütevazı, Müddet-Mühlet, Mütahit-Müteahhit, Mütaakip-Müteakip, Nufüs-Nüfus, Olağan üstü-Olağanüstü, Orijinal-Orijinal, Ortadoğu-Orta Doğu, Öğe-Öge, Parakende-Perakende, Personeller-Personel, Proğram-Program, Provakasyon-Provokasyon, Rakkam-Rakam, Satınalma-Satın alma, Sebeb-Sebep, Sevketmek-Sevk etmek, Seyehat-Seyahat, Sezeryan-Sezaryen, Suçüstü-Suçüstü, Şifai-Şifahi, Sözkonusu-Söz konusu, Sipiker-Spiker, Şöför-Şoför, Tahüt-Taahhüt, Taktir-Takdir, Tasviye-Tasfiye, Tastik-Tasdik, Tekrardan-Tekrar, Tebli-Tebliğ, Tebellü-Tebellüğ, Tensib-Tensip, Tesbit-Tespit, Teşfik-Teşvik, Taşaron-Taşeron, Unvan-Unvan, Ultimatom, Ültümaton-Ültimatom, Ünüverste, Ünversite-Üniversite, Uslup-Üslup, Üzre-Üzere, Ve ya-Veya, Yada-Ya da, Yanlış-Yanlış, Yalnız-Yalnız, Yasa dışı-Yasadışı, Yeralmak-Yer almak, Yövmiye-Yevmiye, Yükseköğrenim, Yüksek öğretim-Yükseköğretim.
(Koyu yazılanlar doğru kullanımdır.)