Suriye, Arakan, Mavi Marmara Özrü, çözüm süreci, şu krizi bu kavgası derken yaşadığımız baş döndürücü gündemin biteceği yok. Gelin bu yazıda hem tebessüm ettirecek hem de düşündürecek bir hikâyeyi paylaşalım. Okuduğunuzda tüm yaşananların kaynağına işaret eden ince bir noktayı fark edeceksiniz.
Adamın biri her zaman yaptığı gibi saç ve sakal tıraşı olmak için berbere gider. Onunla ilgilenen berberle güzel bir sohbete başlarlar.
Dünya meseleleri ve günlük olaylar başta olmak üzere değişik konular üzerinde konuşurlar. Konuşmalar derinleştikçe; şöyle olsa tüm sorunlar çözülür, böyle olursa sıkıntı kalmaz derken lafın düğümü Allah’ın takdirine gelir. Ancak berber bir anda;
“Bak adamım, ben senin söylediğin gibi Allah’ın varlığına inanmıyorum” der. Adam hayretle sorar: “Peki neden böyle diyorsun?”
Berber konuştukları mevzularında etkisiyle: “Lütfen bana söyler misin, eğer Allah var olsaydı, bu kadar çok sorunlu, sıkıntılı, hasta insan olur muydu, terkedilmiş çocuklar olur muydu? Allah olsaydı, kimseye acı çektirmez, insanlar birbirini üzmezdi.”
Adam bir an duraklar ve düşünür, ama gereksiz bir tartışmaya girmek istemediği için de cevap vermez.
Berber işini bitirdikten sonra adam dışarıya çıkar. Tam o anda caddede uzun saçlı ve sakallı bir adam gözüne çarpar.
Adamın saçı sakalı sakalına karışmıştır. Bu kadar dağınık göründüğüne göre belli ki tıraş olmayalı uzun süre geçmiştir. Adam berberin dükkânına geri döner.
“Biliyor musun?” der, “bence berber diye bir şey yok!”
Berber şaşırır. “Bu nasıl olabilir ki? Ben buradayım ve bir berberim.”
Adam: “Hayır, yok. Çünkü berber olsaydı, caddede yürüyen şu uzun saçlı ve sakallı adamlar olmazdı.”
Berber: “Hımmm… Berber diye bir şey var ama o insanlar bana gelmiyorsa, ben ne yapabilirim ki?”
Adam cevabı yapıştırır: “Kesinlikle doğru! Püf noktası da bu! Allah var ve insanlar ona gitmiyorsa, bu gitmeyenlerin tercihi. İşte dünyada bu kadar çok acı ve keder olmasının nedeni!”
Tüm âlemi yoktan var eden Allah, insanı varlıklar arasında en şerefli olarak yaratmış ve dünya hayatında geçici süreliğine bir imtihana tabi tutmuştur. İmtihanın gereği de neticesi de insanın iki cihan mutluluğudur. Asıl olan budur. Gerisi adı ne olursa olsun huzursuzluktur, zulümdür, kandır, gözyaşıdır. Haftaya yeni konularla tekrar buluşuncaya kadar sağlıklı, huzurlu ve mutlu kalın, hoşcakalın.