Öyle ilginç şeyler oluyor ki çoğu zaman insan nasıl nitelendireceğini bilemiyor. Şaka desen şaka değil. İzahını yapayım desen mümkün değil. İlginç, ucube, acayip işler. Akla ve mantığa hiç uygun değil. Hoş, zamanımızda akıl ve mantığa da çok bakılmıyor ya! Neymiş bunlar demeyin, yazıyorum.
Maya takvimine göre 21 Aralık’ta kıyamet kopacakmış ve nasıl oluyorsa İzmir’in Şirince köyü etkilenmeyecekmiş. Tüm dünyadan insanlar akın akın Şirince köyüne geliyorlarmış. Kendilerini Mavi Enerji Grubu olarak nitelendiren bir grup 21 Aralık 2012’de sonlanan Maya takvimine göre kıyametten yeryüzünde sadece Şirince ve Fransa’nın güneyindeki Bugarach köyünün etkilenmeyeceğini düşünüyorlar ve bu muhteşem görüşlerini de dünyaya yayıyorlarmış. Birçok kişi bütün işlerini güçlerini, evlerini, barklarını bırakıp bu köylere koşuşturuyorlarmış. TRT’nin verdiği bilgilere göre, normal dönemde 10 kişilik jandarma timinin görev yaptığı Şirince’ye 21 Aralık’ta komando ve istihbarat birimlerinde görev yapan personelin de aralarında yer aldığı çok sayıda resmi ve sivil takviye kuvvet görevlendirilecekmiş. Sit alanı olan ve ahşap yapıların yoğunlukta olduğu Şirince’de, olası yangın olaylarına karşı da köyün yakınında bulunan itfaiye havuzunun başında bir yangın helikopteri ile itfaiye ekipleri teyakkuz halinde bulunacakmış. Alınacak güvenlik tedbirleri kapsamında köy okuluna sağlık ekipleri yerleştirilecekmiş. Hep mış, miş, muş diyorum çünkü bu safsataları normal bir dönemde söylesen deli saçması derler. Ne ilginç, günümüzde ise müşteri buluyor bu tür safsatalar.
Siirt kırsalında geçen ağustos ayında çıkan çatışmalarda ölü ele geçirilen PKK’lıların nüfusta kayıtları düşürülürken yanlışla şehit diye kaydedildikleri ortaya çıkmış. PKK’lı teröristlerin nüfusta şehit diye kaydedilerek yakınlarına maaş bağlanmasına yönelik girişim olduğu ileri sürülmüş. Şaka gibi değil mi? Acaba başka teröristler de şehit olarak yazılıyor mu? Ortaya çıkmış bunlar ama çıkmayanlar var mı?
Son günlerde, yıllardır binlerce masum vatandaşın kanını döken, bir o kadar askeri şehit eden kundaktaki yavrularımızı dahi acımasızca katleden, devletin ve milletin trilyonlarca yatırımlarının heba olmasına sebep olan terör örgütünün hapisteki militanı için devletin bir kısım üst düzeyinde bulunanlarının birden bire aklına anıları gelmiş. Neymiş, cani dindarmış, namaz kılarmış, mütevazıymiş, çekingenmiş! Ölen binlerce masumun yakınlarının anıları yok mu acaba? Unutmayalım, Habil’i öldürerek yeryüzünde ilk kanı döken Kabil Hz. Adem’in oğluydu. Şeytan Allah’a isyan etmeden önce melekler arasındaydı. Söylenen ve söylenecekler ne niyetle ve hangi amaçla olursa olsun, binlerce masumun hakkı kısas gerçeğini ortadan kaldırmaz.
Kemal Sunal’ın oynadığı Şaban’lı filmlerin konularından biri olan boğaz köprüsünün satılması gerçek oldu. O dönemde şaka, mizah, komedi vb. amaçlı yapılan bu espri artık şaka olmaktan çıktı. Özelleştirme İdaresi Başkanlığı tarafından otoyol, köprüler ve ilgili tesislerin 25 yıl süre ile işletilmesi ihalesi sonuçlandı. Zarar mı ediyordu acaba demeyin! Altın yumurtlayan tavuk bunlar. Şaka şaka ..!
Devam edeyim mi? Edersem gazetenin tamamı yetmez. Siz ne dersiniz bilmem ama şaka değil bunlar. Haftaya tekrar buluşuncaya kadar sağlıklı, mutlu ve şakasız kalın, hoşcakalın.