Her zaman söylerim. ‘Yaşayan daha neler görecek!’ diye. Öyle garip şeyler oluyor ki, gülsek mi ağlasak mı bilemiyoruz. Geçtiğimiz haftalarda Amerikalı sinema oyuncusu Angelina Jolia ülkemize kısa bir ziyaret yaptı. Suriye’den kaçan mültecilerin kaldığı Hatay’da bulunan kampa gelen Angelina’nın ziyareti basında fazlasıyla yer buldu. Angelina ki, ünlü bir yıldızmış. Kendisine iyilik meleği diyen bile çıkmış. Ben demiyorum, bizim Kızılay afiş asarak karşılamış kendisini. Afişte hem İngilizce hem Türkçe yazıyormuş. “Dünyanın iyilik meleği hoş geldin” diye. Ziyaret sayesinde mültecilerin durumu dünya gündemine bile gelmiş. Tamamı birkaç saatlik ve büyük bir kısmı basına kapalı yapılan bu geliş gidişin ardından oradaki mültecilerin durumu ile ilgili haberlerde basında yer bulamaz oldu. Galiba oradaki birçok şey Türkiye Suriye ilişkilerini etkileyebilecek kadar kritik ve karanlıkta kalması gerekiyor.
Pek meşhur bayan artistin sebebi ziyaretine gelelim. Bilmeyenlere hatırlatalım. Kendisi Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği İyi Niyet Elçisidir. Birleşmiş Milletler’i yeniden yazmaya gerek yok. Birkaç ay önce İstanbul’da düzenlenen ‘En Az Gelişmiş Ülkeler Konferansı ile ilgili yazdığımız ‘Tok Ne Anlar Açın Halinden Konferansı’ yazımızda değindik. Kendisi arızalı bu uluslararası örgütün birçok kuruluşu var. Bunlarından birisi BM Mülteciler Yüksek Komiserliği. İyi niyet elçiliği de bunların çıkardığı bir şey. Bizim niye iyi niyet elçimiz yok diye düşünebileceklere hemen yazıvereyim. Bizimkisi de Muazzez Ersoy’muş.
Angelina’nın ziyareti garip ve komik olunca bizim vatandaş da sulandırmayı ihmal etmemiş. Kendisine ulaşamayacaklarını anlayınca Kızılay gibi pankarta yüklenmişler. “Angelina, dünya barışı için beni öp” yazıvermişler. Yollara dizilmişler görebilmek için. Sadece kendi fotoğrafçısının çekimine izin verilen ziyareti bizim büyük basında sulandırmayı ihmal etmemiş. İşte haberlerden birkaç cümle; “Angelina künefeyi reddetti. Hataylılar Angelina Jolie’yi yollarda bekledi. Kalabalıkta erkeklerin çoğunlukta olması dikkat çekti. Arapça selam verdi. Ziyareti sırasında Jolie’ye İngilizce olarak ne içmek istediği soruldu. Türk kahvesini çok severim diye yanıt veren Jolie’ye bu kez kahveyi nasıl alacağının sorulması üzerine ünlü oyuncu, şekerli ama sert bir kahve istediğini söyledi. Bunun üzerine Jolie’ye orta şekerli Türk kahvesi ikram edildi. Mültecilere moral veren Jolie, ikram edilen meyvelerden yedi. Dışişleri Sözcüsü Selçuk Ünal ile Kızılay yetkilileri Jolie’ye kamp ziyareti sırasında refaket ederek bilgi verirken çok sayıda Kızılay görevlisi cep telefonlarıyla fotoğraf çekti.”
Niye geldi, iyi mi etti kötü mü etti tartışmalarına girmeyeceğim. Sadece şu soruları soralım. Kendisine verilen rolü çok iyi oynayan Angelina Jolia acaba, Tunus ile başlayan Mısır, Libya, birçok Ortadoğu ülkesi ve Suriye’de devam eden büyük olayların sorumluları arasında ülkesi ABD olduğunu söyleyebilir mi? Okyanus’un öte tarafından gelip Afganistan ve Irak’ı işgal eden ülkesinin burada ne işinin olduğunu izah edebilir mi? Dünyayı sömüren ülkelerin çıkar kavgaları yüzünden dünyada masum halkların bu perişan duruma düştüğünü, evlerini yurtlarını terk etmek zorunda kaldıklarını haykırabilir mi? Elbette hiç birini yapamaz bu yazdıklarımızın. Onun görevi zaten bu gerçekleri örtbas etmeye katkıda bulunmak. Neymiş efendim, iyi niyet elçisiymiş, gelmiş ilgilenmiş. Angelina’yı bırakalım bu soruları size soralım. Peki, siz Angelina’ya sorduklarımıza yüksek sesle cevap verebilir misiniz? Gerçekleri haykıranların başına neler geleceğini ya da geldiğini biliyor musunuz? Haftaya görüşünceye kadar sağlık ve mutlulukla kalın, hoşcakalın.