Sevgili dostlar, kıymetli okuyucularımız, Gerçek Fethiye gazetemizde her hafta sizlerle birlikte bu köşede buluşuyoruz. Satırlar elverdiği ölçüde iyiye, güzele ve doğruya vesile olması umuduyla görüş ve düşüncelerimizi paylaşıyoruz. Çoğu zaman ülkemizin ve dünyanın yoğun gündemine takılırken bazen de gündemin ötesine geçmeye çalışıyoruz. Ağustos ayı Cumhurbaşkanlığı seçimi ile geçerken, etrafımızdaki ülkelerde kan akmaya devam etti ve ne yazık ki hala devam ediyor. Bu ayın sonuna doğru yeni başbakan ve bakanlar kurulu belli olacak ve doğal olarak buna bağlı politik mülahazalar gündemin üst sıralarında olacak. İktidarıyla muhalefetiyle yaşanacak süreç herşeyi etkileyecek. Bu yazıda düşündüren kısa hikâyeleri paylaşmak istiyorum. Bakış açılarımızı zenginleştiren dersler var bu hikâyelerde. Bu paragrafı bitirirken gazete yönetimine ve siz kıymetli okuyucularımıza teşekkür ediyorum.
* * *
Harun Reşit, kendisini sık sık ikaz eden Behlül Dânâ Hazretlerine:
– “Sen kendi işine bak” dermiş. “Her koyun kendi bacağından asılır.” Bir gün sarayı pis bir koku kaplamış. Sebebini araştırdıklarında, üst kattaki bir odada bacağından asılı bir koyun bulmuşlar. Bu işi yapanı da keşfetmişler tabi ki Behlül.
Halife, kendisini sıkıştırdığında:
– “Gördüğünüz gibi, her koyun kendi bacağından asılır efendim” demiş. “Fakat etrafı kokuttuğu için, herkesi rahatsız eder.”
* * *
Hz. Süleyman bir karıncanın bir sene boyunca ne yiyeceğini sormuş.
– “Bir buğday” demişler.
O da denemek için bir karıncayı bir kutuya koymuş ve içine de bir tane buğday atmış. Bir sene sonra kutuyu açıp baktığında karıncanın, buğdayın sadece yarısını yediğini görmüş.
Karıncaya; “sen, senede bir buğday yemez miydin?” diye sorunca karınca:
– “Ya Süleyman! O rızkımı Rezzak’u Kerim verirken öyle idi. Ama rızık senin vasıtanla gelince, senin ileride ne yapacağını bilemedim. Ya beni unutursan -ki sen unutabilirsin. Ama Rabbim, mahlûkatından kimseyi asla unutmaz. İşte onun için ihtiyatlı davrandım” demiş.
* * *
Tarih biyografisi ve monografi sahalarında erişilmesi çok güç bilgisiyle, dünya çapında bir şahsiyet olan İbnülemin Mahmud Kemâl (İnal)’a sormuşlar:
– “Sizdeki bilginin çok azına sahip olmalarına rağmen sizden çok daha fazla tanınanlar var. Bunun sebebi nedir?”
Şöyle cevap vermiş:
– “Ben bilmek için öğrendim, onlarsa bilinmek için!”
* * *
Yolculardan biri, otobüs şoförünün yanına gider ve namaz vakti geçmeden bir mola vermesini rica eder.
Şoför sinirlenerek:
– “Kaza edin efendim” der. “Ne olur yani?” Adam, sakin sakin cevap verir:
– “Ben kaza etmeden, ya sen kaza edersen?”
Haftaya yeni ve güzel konularla tekrar buluşabilmek umuduyla sağlıklı, huzurlu ve mutlu kalın, hoşcakalın.