Danışan dağı aşmış, danışmayan düz yolda şaşırmış demiş büyüklerimiz. Doğru da söylemişler. İstişare, fikir alışverişi, şura, müşavere ve meşveret kelimeleriyle ifade edilen danışma; bir konuda en isabetli kararı alabilmek için başkalarının fikrine başvurmaktır. Bir insanın her şeyi bilmesi mümkün değildir. Her şeyi bilmeye gerek de yoktur. Bilgi sahibi olunmayan konularda ihtiyaç olduğu zaman bilgi edinmek yeterlidir. Bilginin sınır tanımadığı günümüzde yeterli bilgi edinilmeden ve istişare edilmeden karar almak yanıltıcı olabilir. Bu şekilde alınan kararlardan sağlıklı sonuçlar beklemek tesadüflere umut bağlamaktan başka bir anlam taşımayacaktır.
İstişarenin önemi ve faydası konusunda uzun uzun cümleler sıralamaya gerek yok. Tarihte büyük başarılara imza atmış liderlerin ortak özelliklerinden birisi, attıkları adımı danışarak almalarıdır. Peygamber efendimiz istişareyi hem tavsiye etmiş hem de bizzat uygulamıştır. Bugün isimleri bilinmeyen ama önemli mevkilerden gelip geçenlerin de araştırıldığı zaman istişareyi ihmal ettikleri görülecektir. Farklı yaşam tecrübelerine sahip kimselerin farklı farklı görüşlere sahip olması olağandır. Kişinin durduğu yere göre düşünceleri şekillenebilir. Bu durumda herhangi bir işe kalkışırken veya karar verirken başka insanların fikirlerine başvurmak en isabetli tercihi yapmak için bize geniş bir seçenekler yelpazesi sunacaktır. Hangi konuların başkalarıyla istişare edilebileceği de az çok bellidir. Aile içi bir konunun aile dışında konuşulması ne kadar yanlış ve sakıncalı ise, işyeri ile ilgili bir konuyu da uluorta tartışmak ve görüşe sunmak da o kadar tehlikelidir.
İstişarenin ne şekilde ve kimlerle yapılacağı yine unutulmaması gereken önemli bir noktadır. Konunun ilgilendirdiği kişilerin görüşünü almak daha sonra o işte çıkacak problemlerin baştan çözülmesi fırsatını sağlar. Ailede baba, işyerinde patron, daire de şef, müdür, başkan önemli kararlarında fikir alışverişi yaptığı zaman kararları isabetli olacak, bu durum kendine olan güveni arttıracak, herkes daha fazla mutlu olacaktır. İstişare edilmeden, tek başına gelişigüzel alınan kararlar ise çoğu zaman hayal kırıklığı ile sonuçlanacak, söyleyecek sözü olanları kıracak ve sıkıntıları arttıracaktır.
Devletin resmi yapılanmasında en üst düzeyden en alt kademeye kadar istişari anlamda müsteşarlıklar, danışmanlıklar ve kurullar mevcuttur. Uygulamada ise bu organlar çoğu zaman kâğıt üstünde kalır. Kurumsallaşmanın olmazsa olmazlarından biri istişaredir. Gereği gibi istişare mekanizması çalışmayan kurumların sonu ‘tek adam’lığa gider. Tepedeki kişi başkan, müdür, şef her kimse tek belirleyici olmaya başlar. Zaman içerisinde ise artık iki dudağının arasından çıkacaklar beklenir. Bir süre yürüse bile, uzun vadede ‘tek adam’ anlayışının sonu hüsrandır.
Amaç; herkes için iyiye güzele ve doğruya ulaşmak ise, istişareden başka ortak aklın bulunabileceği bir yöntem yoktur. Mutlu olacağınız kararları birlikte almanız temennileriyle yeni yazıda yeni konularla buluşuncaya kadar sağlıcakla kalın, hoşcakalın.