Gerçek Fethiye Gazetesindeki Perşembe buluşmalarımızda bu hafta çalışma anlayışındaki farklılıkları sonuçlarıyla birlikte ortaya koyan bir hikâyeyi paylaşalım. Kahramanımız dâhil olduğu her hikâyeye çalışkanlığı ile damgasını vuran karınca. Belki daha önce okudunuz. Belki de farklı versiyonlarına rastladınız. Bazı küçük değişikliklerle birlikte okuyalım. Aslana ait bir firmada çalışan karınca her sabah erkenden işine gelir ve neşe içinde çalışmaya başlardı. Çok çalışır, çok üretir ve bunları keyif içinde yapardı. Patronu aslan, karıncanın başında yöneticisi olmadan kendiliğinden bu kadar hevesle çalışmasına çok şaşırırdı. Okuduğu başarı ve kişisel gelişim kitaplarının etkisiyle aslan kârı ve verimliliği arttırmak için değişik arayışlar içine girer. En son aklına parlak bir fikir geldi. ‘Eğer karınca, başında bir yönetici bile olmadan bu kadar üretken olabiliyorsa, bir de başarılı bir yöneticisi olsa neler yapardı acaba’ diye düşündü.
Bunun üzerine, müthiş bir yöneticilik kariyeri olan ve yazdığı raporlarla ünlü hamamböceğini işe aldı. Hamamböceği öncelikle bir saat alarak başladı işe. Böylece karıncanın çalıştığı saatleri tam olarak ölçebilecekti. İş saatlerinde gevşekliğe müsaade etmeyecekti. Elbette raporlarını düzenleyecek bir sekretere de ihtiyacı olacaktı. Bu nedenle hem telefon trafiğini yönetmek ve hem de arşiv işleri için örümceği işe aldı. Aslan, gelişmelerden çok memnundu. Hamamböceği’nin hazırladığı raporlar gerçekten harikaydı. Hatta ondan üretim hızını ölçen ve karlılığı analiz eden renkli grafikler de hazırlamasını istedi. Böylece bu raporları ortaklarına sunum yaparken kullanabilecekti. Hamamböceği, bu raporları üretebilmek için yeni bir bilgisayara ve donanıma ihtiyaç duydu. Artık malzemeler için de artık bir bilgi işlem birimi oluşturmanın zamanı gelmişti. Bu işleri yürütmek üzere sineği işe aldı.
Bir zamanlar mutlu, üretken ve rahat olan karınca bu yeni toplantı düzeninden ve evrak işlerinden yılmıştı. Zamanın büyük bir kısmını sorulan soruları cevaplamak ve evrak işleri yapmakla geçiyordu. Aslan, karıncanın bölümünün giderek büyümesinden memnundu. Bölümü daha da büyütmek üzere bir üst yöneticiye ihtiyaç olduğunu düşündü. Ve bölüm başkanı olarak başarıları ile ünlü medyatik ağustosböceğini işe aldı. Kendi rahatına ve keyfine düşkün ağustosböceğinin ilk icraatı ofisi rahat edebileceği yeni mobilyalarla döşemek oldu. Tabi ki kendisinin yeni bir bilgisayara, bütçe kontrol ve stratejik verimlilik planı hazırlanması için kişisel bir yardımcıya ihtiyacı vardı. Bunun üzerine eski işyerindeki yardımcısını yanına işe aldı.
Karıncanın çalıştığı yer giderek kimsenin gülmediği, neşesiz, mutsuz ve kalabalık bir mekâna dönüşmüştü. Ağustosböceği, patronu aslanı ortamın ruh halini değiştirecek bir çalışma yapılması gerektiğine ikna etti. Bunu üzerine, karıncanın bölümünde olup bitenleri gözden geçiren aslan, üretimin ve karlılığın dramatik bir şekilde düştüğünü fark etti. Hemen, son derece itibarlı ve iyi tanınmış bir danışman olan baykuşu sorunu çözmesi için işe aldı. Baykuş, karıncanın biriminde üç ay incelemeler yaptı. Bu hummalı çalışmanın ardından ciltlerce süren muhteşem bir rapor yazdı. Raporun sonucu işyerinde aşırı istihdam olduğunu söylüyordu. Aslan, raporu inceledikten sonra dramatik bir karar aldı. Ve elbette, ilk olarak olumsuz tavırlarıyla dikkat çeken, mutsuz, bürokrasiden bunalmış ve çalışma isteğini kaybetmiş olan karıncayı işten çıkardı.
Hikâyenin sonunu tahmin etmek kolay. Çalışacak kimse kalmayınca aslan iflas eder. Aklı başına gelir anca iş işten geçmiş ve karınca başka bir yerde çalışmaya başlamıştır bile. Bazen elimizde olanlar hayalini kurduklarımızdan daha hayırlı olabilir. Azim iyidir ancak hırs bir o kadar kötü. En iyisi ise orta yoldur. Yeni yazılarda görüşünceye kadar sağlıkla kalın, mutlu kalın, hoşcakalın.