2010 yılının bu ilk yazısında siz Gerçek Fethiye Gazetesi okurlarını saygı ve hürmetlerimle selamlıyorum. Bu hafta içerisinde gerçekleşen iki konuyu Sanal Ortam’da paylaşmak düşüncesindeyim sizlerle. Valimiz Dr. Ahmet Altıparmak’ın düzenlemiş olduğu, basın çalışanları ve köşe yazarlarının katıldığı kahvaltıyla başlamak istiyorum. Ecesaray’da düzenlenen ve kaymakamımız Mehmet Ali Karatekeli’nin de katıldığı toplantı oldukça samimi bir ortamda geçti. Bu tür toplantılar hep soru işaretleri ile başlar aslında. Bir taraf resmiyetin temsilcisi olunca mesafe daima göz önünde tutulur. Ve ilk söz hakkını alan kişi durumu avantaja da dönüştürebilir dezavantaja da. Nuri Kuzugüdenlioğlu amcamız bu anlamda yaşın getirdiği netice itibariyle bol bol konuşma fırsatı buldu. Kahvaltıdan önce konuştuğumuz mevzulara iki saat süren toplantı boyunca ara ara devam etmiş oldu. Vali beyin dinlediği cümlelerde katılmadığı kısımları ayıklayıp kendi fikrini ortaya koyması dikkatlerden kaçmamıştır diye düşünüyorum. Fethiye ile ilgili birçok konu gündeme geldi toplantıda ama bir iki ağır olanının dışında çok da iyi çalışılmış konular olmadı. Belki çok kısa sürede haber verildi, belki de toplantının süre olarak uzun olabileceği kestirilemedi katılanlarca.
Trafik sorunu ve özellikle park sorunu, trafik kültürü ve çevre bilinci oluşması konusunda yapılan vurgular yerinde oldu. Fethiye’nin turizm çeşitliliği ile ilgili çalışmalar, bilhassa kış turizmine dönük planlamalar hep bir noktada kilitleniyor. Daha önce, Fethiye Ticaret ve Sanayi Odasının düzenlediği toplantıda ifade edilen sıkıntılar, belki de aynı cümlelerle, bu kez farklı kişilerce tekrar edildi. Özellikle kış döneminde, yatak kapasitesi yüksek, donanımlı otellerin eksikliği. Antalya örneğinde olduğu gibi, futbol takımlarının kamp yapabileceği tesisler olsa bile konaklama ayrı bir sorun. Yine, ulusal ve uluslar arası kongre ve fuarlar için özellikle yeterli mekân ve tesisin bulunmaması. Bir birine bağlı konular. Seki Erendağı ve Babadağ ile ilgili gelişmelerin olumlu olduğu ifade edildi. Toplantıda gündeme gelen konuların diğer köşe yazarları tarafından da değerlendireceğini düşünüyorum. Ve takibi ki, bu tür fikir alışverişlerini ve sinerjiyi arttıran toplantıların faydasının oldukça fazla olduğunun altını çiziyorum.
Fethiye Esnaf ve Sanatkârlar Odası tarafından iki yıl gibi kısa bir sürede yaptırılan Mesleki Eğitim Merkezi’nin açılışı yapıldı. Fethiye’mizde alışılagelmiş gelenek devam ediyor. Tamamı devlet tarafından yaptırılıp, anahtar teslim kazandırılan okulların aksine vatandaş ve sivil toplum desteği ağırlıklı yapılanlara devam ediliyor. Yusuf İzzet Gökçe, Sıtkı Koçman, Hasan Özyer ve daha niceleri… Elbet bir gün, Fethiye de, tamamı devlet yatırımı ile yapılmış tesislere kavuşacaktır. Çıraklık Eğitim Merkezinin önceki durumunu bilenler burada paylaşacağım birkaç cümleme hak vereceklerdir diye düşünüyorum. En büyük yatırım insana yapılan yatırımdır. İnsana yapılan yatırım ise geleceğe yapılmıştır. İl olma konusuna gelince büyüklüğünü saymakla bitiremediğimiz ilçemiz kendisine yakışır bir Mesleki Eğitim Merkezine anca kavuşmuştur. Bu konu da Mehmet Soydemir ve ekibini takdir etmek gerekiyor. Oldukça kritik bir karara imza atmış ve bu okulu Fethiye’ye kazandırmışlardır. Malum oda bir seçim sürecinde ve bu değerli yatırım bu anlamda sürecin kurbanı olabilir. Şahsi olarak bu satırlar insafsız eleştirilerin kurbanı da olabilecektir. Ama daha önce birkaç kez bıçak altına yatırılmış ve bıçakların kütlüğüyle paçayı kurtarmış biri olarak söylüyorum, kesinlikle bu anlamda tartışmaların ve mevzunun bir tarafında değilim. Eğitime yapılmış her yatırım beni heyecanlandırır. Emeği geçenleri tebrik ederim, onlara teşekkür ederim.
Belediyelerin altyapı yatırımları gibi bu tür yatırımlar halk arasında çoğu zaman heyecan uyandırmaz. Sonuçları kısa vadeli değildir. Bu Mesleki Eğitim Merkezinde yetişecek gençler yarın yine esnafın ve dolayısıyla da halkın hizmetinde olacak. Haftanın belirli günlerinde geldikleri bu eğitim yuvasında en son teknolojiyle ve en güzel imkânlarla eğitim görseler herkes kazanmaz mı? Memleket kazanmaz mı? Peki, bundan sonra yapılması gereken ne? Açılışta da vurgulandığı gibi bu merkezin içini zenginleştirmek. Teknik donanım ve mesleki zenginlik açısından en üst düzeye çıkarmak, hatta uluslararası standartlara taşımak. Böyle bir mekânın geleceğimizin esnaflarına sunulmasına katkısı olan herkesi tekrar tebrik ediyorum. İnşallah bu anlamda yatırımlar artarak devam eder. Haftaya görüşünceye kadar hoşcakalın.