Ülkemizde eğitim kurumlarının amacı; genelde, toplumun eğitim, kültür ve sosyal açıdan yetişmesini ve ilerlemesini sağlamak, özelde ise, bünyesine katılmış bireylerin planlı bireğitim ve öğretim süreci ile hayata en iyi şekilde hazırlamaktır. Resmi ya da özel tüm eğitim kurumlarının başında bir eğitim yöneticisi diğer bir ifade ile okul müdürü bulunur. Bir okulun başarısı okul müdürünün göstereceği performans ileparalellik göstermektedir. Ancak bizde bir okul müdürüne birçok ülkede olduğunun aksine belli bir bütçe verilmez. Genel bütçeden doğrudan sağlananpara ilkokul ve ortaokullarda sıfır iken lise ve dengi okullarda ödenek çıkarma suretiyle maddi imkân temin edilir. Okul müdürlerinden Okul Aile Birliklerivasıtasıyla yani bağışlar ile önce para bulmaları ve sonrada bu ile hem okulundonanım olarak ihtiyaçlarını temin etmeleri hem de eğitim yönünden başarılıolmaları beklenir. Okul müdürlerinin başarılı olabilmeleri için ise; süreciniçinde, öğretmenler, öğrencilerin aile ve sosyal çevreleri yanında bürokratik aşamalardan oluşan birçok unsur etkilidir. Diğer taraftan, başarı için okulmüdürlerinin sosyal ve kurumsal statülerinin iyi yapılandırılmış olmasıgereklidir. Sahip oldukları yöneticilik becerilerini yeterince kullanabilmeleri için bu statüleri ile birlikte motivasyonlarının da üst düzeyde olmasıgerektiği ortadadır. Yapılan araştırmalar, sosyal statü, motivasyon ve başarıarasında kuvvetli olumlu ilişkiler olduğunu göstermektedir. Bu durumun, statüsü sorunlu olan okul müdürleri için de geçerli olduğu açıktır.
Okullarda eğitim öğretimfaaliyetlerini yürüten okul müdürlerinin bu görevi mevcut yapı içerisindeöğretmenliğin yanında ikinci görev olarak tanımlanmaktadır. Okul müdürlerinin görevlendirilmesine ilişkin yönetmeliğin amacı bölümünde; “Millî Eğitim Bakanlığına bağlı eğitim kurumları yöneticiliklerini ikinci görev olarak yürüteceklerin görevlendirilmelerine ilişkin usul ve esasları düzenlemektir” denilmektedir. Bu tanımlama bile başlıbaşına mevzuat boyutunda okul müdürlüğüne biçilen rolü net bir şekilde ortayakoymaktadır. İkinci görev! Okul müdürlüğü görevinin tanımı net bir şekildeyapılmalıdır. İkinci değil asli görev olmalıdır. Diğer taraftan mevzuatta okulmüdürüne yüklenen sorumluluklar, verilen yetkilerle örtüşmemektedir. Kendilerine okul binası ve ilgili birçok demirbaş teslim edilen müdürleringelir olmadan koruma ve geliştirme yapmalarını beklemek gerçekçi olmayacaktır. Okul Aile Birliği ile ilişkiler, öğretmen ve öğrencilere dönük yaptırım yetkisi, yöneltme, il ve ilçe müdürleriyle ilişkiler vb. birçok boyutuyla okulmüdürlerinin durumu yeniden ele alınmalıdır. Özlük hakları başta olmak üzereokul müdürlüğünün statüsü mevcut duruma göre iyileştirilmelidir. MEB 2023 Vizyon belgesinde yer verilen ifadelerin belgede kalmadan biran önce hayata geçmesisağlanmalıdır. Geçmişte öğretmen kariyer sisteminin başına gelen vehametintekrar yaşanmasına engel olunmalıdır. Okul müdürlüğü ve başöğretmenlikkavramları hastanelerde bulunan hastane müdürü ve başhekim ayrımı gibi yenidendüzenlenmelidir. Kim ne yapacak hepsi resmi prosedüre bağlanmalıdır. Yoksa lideryönetici olma rolünün gereği, okul ve kurumundaki personelinin daha etkin çalışması için uygun ortam oluşturup, vizyon belirleme, esin kaynağı olma vemotive etme gibi görevleri bulunan okul müdürünün, zayıf kalmış mevcut konumunda, klasik yönetici rolüne bürünmesi daha kolay olacaktır. Bu da okullarda başarının tesadüflere ya da kişisel kahramanlıklara kalması anlamına gelecektir.
Sonuç olarak; okul müdürlerinin bulundukları kurumlarda eğitim öğretim sürecinde başarıları olmaları için yeni bir model tasarlanmasının gerekliliği ortadadır. Lider yöneticiliği getirecek bu modelde yeterli maddi olanaklar yanında makam ünvanlarının açık ve net bir şekilde belirlenmesi, bununla birlikte gerek toplumsal gerekse kurumsal statülerinin iyileştirilmesi gerekmektedir. Lider yönetici rolünü üstlenmiş okul müdürlerinin eğitim öğretim sürecini tüm boyutlarıyla sahiplenmesi ile birlikte başarı artacaktır. Umarız bu adımlar atılır. Haftaya tekrar buluşabilmek temennileriyle sağlıklı, huzurlu ve mutlu kalın, hoşcakalın.