Fasa Fiso Bunlar!

fanatizm

Zaman ve mekânın insan üzerinde büyük etkisi vardır. İnsanın da mekâna dair sınırlı değişiklik gücü olsa da kalıcı değildir. Zaman ve mekânı konuşurken, olağanüstü bir zamanda yaşadığımızı söylemeye gerek yok sanırım. Mekân ile ilgili ise tespit yapalım o zaman. Yaşadığımız coğrafya mesela… Savaş, kan, bomba sesleri, zulüm, gözyaşı nasıl Ortadoğu ülkelerinin bir parçası olmuş ise Anadolu’nun vazgeçilmezi de “taraftarlık” olmuş, “fanatizm” olmuş. Halka, olaylara ve dünyaya bu minval üzere bakmak sıradan hale gelmiş. Taraftarlık işin içine girince maalesef sağlıklı değerlendirme yapmak zorlaşıyor. Hatta imkânsız hale geliyor. Alınan kararlar isabetsizleşiyor ve sonuçta fayda yerine zarar geliyor.

Yüze yakın polisin tutuklandığı son olaylara ve öncesine bir bakalım. 17 Aralık ile gün yüzüne çıkan kavganın mantıklı bir izahı yok! Bir düzine yılı birlikte, al gülüm vergülüm götürenler, bu süre içinde de birbirlerine gazeteler, televizyonlar dolusu övgüler düzenler bugün kanlı bıçaklı. Tamam; ister öpüşün koklaşın, ister birbirinizi boğazlayın biz karışmayalım ama memleket kaybediyor bu kavgayla. İçerde ve dışarda eriyoruz, bitiyoruz. İlkeler, değerler yerlerde sürünüyor. Dün birlikte, Ergenekon vb. operasyonlar yapılırken, “Türkiye midesini temizliyor”, “asrın olayı” filan denilip, gıyabi savcılıklar hâkimlikler havada uçuşurken bugün kimse üstüne alınmıyor. Resmen ortada kaldı. Biri hükümet diyor, öbürü paralel diyor. Daha bir genel seçim ve bir referandum önce biri ölülerin bile mezardan gelip oy kullanmasını söylerken, diğeri de onun memlekete gelmesi için yollarına gül döktüğünü belirtiyordu. Bugün biri diğerini kırmızı bültene sokmaya çalışıyor. Operasyonlar yapılıyor, bir yerlere mesaj verildiğini göstere göstere. Yorumlara baksan, sevinçten uçuyor birileri. Öbürlerinde desen öfke, lanet diz boyu. Bir diğerleri de “oh olsun” diyor. “Bize yaptığınızın aynısı başınıza geldi” diyor. Yarın konjonktür değişecek bu sefer bunlar kahraman gibi çıkacak, öbürleri rencide edile edile tukaka. Peki; insaf, vicdan ve özellikle evrensel hukuk ve adalet. “Aradığınız değerlere ulaşılamıyor, lütfen daha sonra tekrar deneyin!”

Bu senaryolar daha çok müşteri bulur. Sosyal medyaya bir bakın, taraftarlar son gol(!)den sonra sevinçten çılgına dönmüş gibi. Allah muhafaza! Yazının girişini bu açıdan bakarak lütfen tekrar okuyun. Osmanlı’nın yıkılışı ve Cumhuriyetin kuruluşundan bugüne, istisnalar hariç, toplumun olaylara bakışı aşağı yukarı bu. Askeri ve sivil darbeler hep bu minval üzere. Diğer büyük olaylar da. Hele hele 28 Şubat. Bin yıl sürecek diye başladı. On yıl bile sürmedi. Sonrasında güya haddi bildirildi ona karşı çıktıklarını iddia edenlerce, ama bugün hepsi serbest, bir tane bile tutuklu kalmadı. Gün kurtarıldı o kadar. Şimdi diyeceksiniz ki, “eee ne bu?” Söyleyeyim efendim! Dün yaşadıklarımız, bugün kopan fırtına ve bundan sonrası, Rahmetli Necmettin Erbakan’ın Susurluk kazası sonrası söylediği gibi; “Fasa, fiso”…

Memleketin gerçek sorunu bunlar değildir. Üretimin ve faydalı eğitimin olmadığı yerde işler bir yere kadar yürür. Sonra bir bakarsınız, deniz bile biter. Dışa bağımlılık her geçen gün artar. Yapamıyoruz, edemiyoruz, “şöyle olur, böyle olur, şunun yüzünden, bunun yüzünden”lerle sadece kendinizi ve taraftarlarınızı avutursunuz. Taraftarlık ucuzluktur, kolaycılıktır. Akılla, ferasetle, bilgiyle bağdaşmaz. Nitekim bugün futbolda büyük takımlardan kulübü PTT 1. Lige düşse bile, sevgisinden, aşkından, formasını, biletini almaktan vazgeçmeyecek milyonlar bulmak mümkündür. Bitirelim burada dostlar, Ramazan geçiyor ve bayram var.

Erişmekle müşerref olduğumuz mübarek Ramazan bayramı için Allah’a şükrederek, sizlere mutlu ve güzel bir bayram diliyorum. DoğuTürkistan, Afganistan, Irak, Suriye, Filistin ve daha saymakla bitmeyecek diğer mekânlarda inşallah huzurlu ve mutlu bayramlara ulaşır. Haftaya güzel konularla tekrar buluşabilmek umuduyla sağlıklı, huzurlu ve mutlu kalın, hoşcakalın.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

*

Yukarı Çık