İnsan hali, hepimiz öyle ya da böyle ilişkiliyiz. Problemi olan da var olmayan da. Birine sorun olan bir başkası için hiç sorun teşkil etmeyebiliyor. Uykudan bahsediyorum. Bir günün üçte birinden fazlasını kapsayan ve dolayısıyla da ömrün üçte birine karşılık gelen bedenin ‘kapalı’ olma durumu. Bedenin diyorum çünkü uykuda zihnin çalışmaya devam edip etmediği konusunda kesinleşmiş bir bilgi yok. Yemek yemek, su içmek ve nefes almak gibi vücudumuzun vazgeçilmezlerinden birisidir uyku. Uyku ile ilgili görüşleri derinlemesine irdelemek yerine başlıkta da vurguladığımız gibi erken kalkmanın önemine değinmek istiyorum.
Erken kalkan yol alır, geç kalkan yolda kalır demiş atalarımız. Çocukluğumuzda erken uyanma okulla başlıyor. Okula başlamadan önce uyku ile ilgili bir sınırlama yok. Ve çoğunluk ailelerin telkini bolca uyuma üzerine. Doğru bir davranış mı bilinmez ama bu konuda herkes hemfikir gibidir. Çocukların yetişkinlere göre daha fazla uyumaları uzmanların tavsiyesi ancak bazı alışkanlıkların çocuklukta kazanıldığını göz önüne alırsak, çocuklukta tanınan sınırsız uyku süresi ilerleyen yaşlarda kalıcı hale gelebiliyor. Ergenlik ve gençlik yılları geldikçe erken uyanmada zorluklar başlıyor. Elbette istisnalar dışında, erken uyanamama birçok insanın en büyük problemi oluyor. Okula veya işe zamanında gitmeyi de etkileyen ve uykunun en derin olduğu saatlere denk gelen bu zaman dilimini aslında bir cümle ile özetliyor. ‘Bir sana bir de sabah uykusuna doyamadım.’ Bu cümleyi tırnak içine aldım çünkü birçok yerde geçse de, kamyonların arkasında zihinlere kazınmıştır. Büyük liderlerin ve başarılı insanların çok erken kalktıkları bilinen bir gerçektir. Yine, büyüklerimizin esnaflıkta en önemli hususun erken kalkıp işyerinin erkenden açılması olduğunu hatırlarsak erken kalkmanın kaçınılmaz olduğu ortaya çıkıyor. Güneş üzerinize doğmasın denilirken bir taraftan da nasiplerin günün en erken saatlerinde dağıtıldığı vurgulanmıştır. Sabah erken kalkıldığı zaman bedenen daha dinç olduğumuzu hepimiz gözlemleyebiliriz. Bununla birlikte geç kalkınca halsizlik ve bitkinliği de. Uyku uykunun mayasıdır diye bir söz var son yıllarda sıkça paylaştığım. Geç kalkınca uyku isteği daha fazla oluyor. Yemenin de uykuyla yakın bir bağlantısı olduğunu da unutmayalım. Çok yenildiği zaman uyku daha çabuk bastırıyor. Erken kalkmak istiyorsak akşam ağır yememek gerektiğini ve hatta yapabiliyorsak yatmadan bir iki saat önce kahvaltı ile geçiştirilmesini söyleyebiliriz.
Gündüz yarım saatlik uykunun gecenin iki saat uykusuna bedel olduğu söylenir. Erken kalkabilmek için, gündüz yarım ya da bir saatlik uyku diğer bir ifade ile şekerleme yapmak yerinde olacaktır. Erken kalkmak kolay mı derseniz, işte o konuda şu ana kadar paylaştıklarımın dışında bir şey söyleyemem. Çünkü bilmek ayrı, uygulamak ayrı şey. Nasıl ki, sigaranın zararlarını doktorlar başta olmak üzere herkes bilir ama içmekten de kendini alamaz. Erken kalkmanın çok değerli bir meziyet olduğunu da başta şahsım olmak üzere çoğumuz bilmekle birlikte hayata geçirememekteyiz. “Erken kalkmak zorunda değilim, istediğim kadar uyurum kime ne!” diyenlere bir sözümüz yok. Yaşamı uykuda ıskalamak istemeyenlerle paylaştık sadece. Haftaya görüşünceye kadar hoşcakalın.