Sanal Ortam’dan herkese merhaba. Bu yazının başlığını aslında, ‘Çakma Vadiden Orijinal Yorumlara’ koymuştum. Fakat sonradan değiştirdim. Köşemizi takip eden okuyucularımız bilirler, değindiğim mevzular ciddi ve önemli konulardan oluşur. Genellikle faydalı olacağına inandığım başlıklarla ilgili fikirleri tartışır ve sizlerin değerlendirmesine arz ederim. Bugün ise biraz magazin takılalım diyorum. Magazin deyince tabi işe hemen bu kelimenin kökünden başlayalım. ‘Magazin’ kelimesi Fransızca bir kelime ve Türk Dil Kurumu sözlüğünde iki anlamı var. Birincisi “halkın çoğunluğunu ilgilendirecek, çeşitli konulardan söz eden, bol resimli yayın” diğeri de “genellikle sanat, eğlence ve spor dünyasında tanınmış kişilerle ilgili haber ve yorum” diye geçiyor. İzahı sözlükte bu şekilde geçse de magazin maalesef bugün, ön planda olan insanların gereksiz, faydasız işlerine mercek tutan ve bu olumsuz anlayışı daha yumuşatılmış hale getirmek için kullanılan bir kavramdır. Bu tür kelimeleri kullanırken hep temkinli yaklaşırım. Çünkü henüz anlamı tam oturmamıştır. Son günlerin meşhur tabiriyle ifade edersek, başka dillerden geçen kelimelerde bazen eksen kayması olabiliyor. Ortak bir kabul oluşmayabiliyor.
Neyse, magazin dediysek, magazin yazacak değiliz tabiî ki. Yerli dizilerle ilgili daha önce uzunca bir yazıda dizilerdeki çarpık anlayışlara ve yerlilikten uzak mesajlarına vurgu yapmıştık. Yine, Kurtlar Vadisi serisinden bir sinema filmini de bu sütunlara taşımıştık. Bu kez, İngiltere’de yayınlanan The Sunday Times gazetesinin ülkemizde yayınlanan dizilerle ilgili ilginç yorumunu paylaşmak istiyorum. İnternet sitelerinde yer alan habere göre gazete, televizyon dizilerinin batı ve doğu arasındaki çekişmeyi yansıttığını yazmış. Bu bakış açısına göre, Kurtlar Vadisi kasvetli oyunculuğu ve zayıf karakterleriyle özellikle genç ve eğitimsiz erkekler arasında büyük beğeni kazanırken, laik ve batıya dönük yüzü Aşk-ı Memnu’yu seyrediyormuş. Yoruma göre bu diziler bir ayrışma noktası. Yani kişinin izlediği dizi onun düşünce dünyasını da yansıtıyor. Daha da yaygın bir tabirle söylersek; ‘bana dizini söyle, sana kim olduğunu söyleyeyim! Acaba gerçekte öyle midir? Kesinlikle kabul edersiniz ki, “evet öyledir”, ya da “hayır değildir” şeklinde kalın çizgilerle ayırmak mümkün değil. İnsanların dizileri izleme gerekçelerinin bu şekilde olduğunu söylemek diğerini söylemekten daha zor. Burada işi derinlemesine incelersek, en son; ‘yumurta mı tavuktan çıkar, tavuk mu yumurtadan çıkar?’ noktasına geliriz diye düşünüyorum. Çünkü bazen diziler bir talebin ve toplumsal havanın sonucu olur, bazen de bir dizi ile toplumda hava oluşturulur. Örneğin bir kahramanlık manzumesi olay yaşanır ve filme alınması kaçınılmaz olur. Çok hüzünlü bir hikâye yaşanır, dizi olur anlatılır. Çoğunlukla da toplumu bir konuda yönlendirmek için filmler ve diziler çekilir. Bu konuda mesela Hollywood pek mahirdir. İlgili yoruma dönersek, bu tanımlama çok geriden ve çok kaba olmuştur. Bir önemli yönü daha var bu yorumun. Eğer batıyı Aşk-ı Memnu temsil ediyor ve izleyenler bu dizi de batıyı buluyorsa vay hallerine! Çünkü burada işlenen konu ve işleniş tarzı sağlıklı değildir. Sağır Oda ve benzeri birçok benzeri çıkmasına rağmen hepsi silinip giderken Kurtlar Vadisinin serinin yanında Irak, Filistin gibi ciddi dünya ölçeğinde konuları işleyen filmlere girmesi çok daha farklı değerlendirmeleri beraberinde getirecektir ki bunun da sonu gelmez.
Nerden mi geldik buraya şimdi? Dedik ya, bugün biraz magazin takılalım! Belki de magazin olmamıştır yine, kararı siz verin. Son zamanlarda internette dolaşan bir video var. Onunla bitirelim. ‘Türk reklamcılığının ürettiği akıllara ziyan işlerden biri daha’ sloganıyla duyurulan ve Çakma Kurtlar Vadisi adıyla gündeme gelen reklamda vadinin başrol oyuncularının benzerleri oynuyor. Google arama motorundan aratıp izleyin derim. Genellikle yabancı yayın organlarından bizim medya gündemine düşen haberleri orijinal metinlerinden okurum. Fakat bu kez bu yorum ile ilgili metne ulaşamadım. Dedim ya, belki de magazin diye çok da üzerinde durmadım. Acaba, bu gazetenin yazarı, çakma vadiyi izlese, izleyenlerin düşünce yapısı hakkında hangi değerlendirmeyi yapardı? Haftaya görüşünceye kadar sağlıcakla kalın, hoşcakalın.