Coronavirüs Sonrası ve E-Bayrama Dönüş

corona sonrası dünya

2020 yılı ile birlikte hayatımıza giren koronavirüs hastalığının etkileri sürüyor.  2019 yılı sonlarında kendisini göstermesi sebebiyle, Dünya Sağlık Örgütü (WHO) tarafından COVID-19 adı verilen koronavirüs bulaşıcı bir hastalık. Bulaşıcı olması ve aşısının henüz bulunamamış olması nedeniyle tedbirlerin ağırlaştırılması ile etkisi azaltılmaya çalışılıyor. Hastalığın gerçek seyri hakkında net olarak veriler ortaya konulamasa da ki bu kolay bir iş değil, alınan tedbirlerden durumun vehametini okumaya çalışıyoruz. İlk defa bir bayram sokağa çıkma yasağının gölgesinde idrak edilecek. Yine bir Ramazan ayını camiler kapalı olarak geçirdik. Tüm spor etkinlikleri durdu. Okulların durumu malum. Uzaktan eğitim yöntemleri can simidi oldu. Şimdilik idare ediliyor. Sonrası ne olacak zaman gösterecek. Uzun uzun yer vermeye gerek olmayan birçok ilki bu virüs salgını nedeniyle yaşadık. Yaza girdik, hala bir öngörü yapabilecek durumda değiliz.

Peki, dünyada daha önce benzer salgınlar, olağanüstü durumlar yaşanmamış mıdır? Elbette yaşanmıştır. Enteresan olan, daha önce toplumu topyekûn etkileyen olayların olduğu dönemlerde sahip olduğumuz teknoloji ile bugünün teknolojisinin arasında dağlar kadar fark olmasıdır. Ve bu farka rağmen hala belirsizliğin sürmesidir. Daha da enteresan olan ise yapay zekâ çağında olan insanlığın hala önceki dönemlerde başvurulan tedbir yöntemleriyle durumu ancak idare edebiliyor olmasıdır. İdare etmek kelimesini özellikle yazıyorum çünkü ortada hala herkesin üzerinde kuşkusuz ittifak edebileceği sağlıklı bir durum tespiti yok. Gen teknolojisinden, koyun klonlamaya, CERN çalışmalarından robotların rüya gördüğü iddiasına kadar o kadar çok açıklamalar yapıldı ki, şu an bu duruma insan hayret ediyor. Halen elimizde “aşı bulma çalışmalarının sürdüğü ifade ediliyor” haberinden başka bir gelişme yok!

Yıllar önce uygulanan salgın tedbirlerinin günümüzde uygulanmasına kimsenin sözü olamaz. Ancak salgın sonrasına ilişkin havada uçuşan senaryolara ise söyleyecek söz elbette olacaktır. Ve olmalıdır da! Salgına ilişkin daha sağlıklı bir durum tespiti bile yapamaz iken, salgın sonrası senaryoları servis etmenin anlamı nedir? Bu konuda acele etmenin sebebi ne? Burada sözümüz sokaktaki vatandaş değil tabi. Kelli felli yöneticiler, etkili ve yetkili kişiler ve de ekranlarda arz-ı endam eden kişilerdir.

Peki, bu açıdan durum nedir? Koronavirüs sonrası dünya senaryolarını nasıl okumak lazım gelir? Bunları da isterseniz önümüzdeki yazılara bırakalım. Malum sıcaklar bastırdı. Ramazan ayının son günleri… Uzun yazının kısası bu olsun. Bayramlarda ziyaret etmek yerine mesaj atanların dediğine geldik. Bu bayram böyle bir bayram olacak. Teknolojinin imkanları ile bayramlaşılacak. Yani bir nevi e-bayram diyebiliriz . Şimdiden e-bayram olarak kutlayacağımız, bayram namazsız Ramazan Bayramınızı tebrik ediyorum.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

*

Yukarı Çık