Güneş doğalı epey olmuştu. Geç yattığı için uyanamamıştı genç. Final sınavı da vardı halbuki. Geç saatlere kadar yeni aldığı oyun konsolu Sony Playstation 4’de Pro Evolution Soccer (PES) 2014 oynamıştı. Annesi babası kızsa da artık bir şey demiyorlardı. İyi kötü bir üniversiteye kapağı atmıştı ya. Araba bile alırız demişlerdi. HSBC ya da ING’den kredi almayı planlıyordu babası. Worldcard kredi kartı borcunu da ödeyememişti ama olsun, umutluydu gelecekten.
Hızlıca giyinip, Nike ayakkabıları elinde, kahvaltı yapmadan evden çıktı. Arkadaşlarıyla buluşacaklardı. Cebinden çıkardığı Samsung Galaxy Zoom telefonundan aradı. Onlarda geç kalmışlardı. Mc Donalds’ta buluştular. Kahvaltı tabağı Big Breakfast’lar söylenmişti bile. Konuşuyorlardı bir taraftan;
– “Akşam bir sezonu tamamladım, kupayı aldım PES’te” dedi.
– “Ben de Twitter’daydım. Hashtag çalışması yaptık. Türkçemizin korunması ile ilgili gündemimizi üst sıralara çıkarmak için bir sürü tweet attım. Kopyala yapıştır oldu ama olsun baya uğraştım” dedi öbürü.
– Bloomberg HT’de açık oturum vardı. Onu seyrettim ben de geç saate kadar ya! Ekonomimiz çok iyiymiş. Borç falan verir duruma gelmişiz. Fakat bir CEO vardı bir araştırma şirketindenmiymiş neymiş, gıcık gıcık konuştu. Canımı sıktı. Neymiş maliye bakanımız özelleştirmede 2013 yılı rekor yılımız oldu diye açıklama yapmışmış ta bu iyi bir şey değilmiş filan. Ama Star gazetesinden katılan yazar haddini bildirdi canım! Sonrada SHOW’a takıldım biraz, baktım geç olmuş.”
– …..
Final haftasında olduklarını hatırlattı birisi bir zaman sonra. Uzun olan atladı hemen ortaya.
– “Kasma ya, bütünlemede hallederiz! Fakat millet şu fotokopileri halletmemiz lazım. Dün bizim fotokopicinin Canon’u gümlemiş. Rex-Rotary marka yeni makine sipariş etmiş onu bekliyormuş. Sharp’ın kampanyasını kaçırmış,canı sıkkındı. Makine gelince halledicem ben.”
– “Fotokopi olmazsa benim IPHONE 4 ile tek tek resimleri çekelim. Evde HP Lazer var, kral gibi yazıcı. Çıktı alırız olur biter” dedi diğeri.
– “Gerek yok bana Whatsapp’tan yollayın. Bizim lisede okuyan ufaklığa okuldan tablet vermişler yeni. General Mobile marka. Bluetooth ile atar oradan dönüştürürüm Word’e filan. Laptop’un Wi-fi’si çalışmıyordu Windows 7 kurduğumuzdan beri zaten. Belki de Xyxel modemdeydi problem. Bunda sıkıntı yok” dedi elindeki yeni aldığı Nokia Lumia’sını göstererek.
– “Bırakın oğlum bu işleri akşam Starbucks’a takılalım mı? Carrefour’un içinde var. Aşağıdaki AVM’de. Senin araba işi ne oldu? Alıyor mu baban?” diye sordu kısa saçlı olan.
– “İnşallah” dedi genç. “Babam Kocaeli’de yeni fabrika açılmış dedi. Yerli otomobilde yapacaklarmış sonra. Ford Courier almayı planlıyoruz burada üretilen. Ama benim favorim Nissan Qashqai ama Juke’e de hastayım. Ooo, epey olmuş! Birer Cola Cola daha içip kalkalım.Kolalar benden ama sigaralar sizden ha! Winston ya da Marlboro başkasını kabul etmem, ona göre”
– “Evet, evet bende duydum onu” dedi diğeri. “Hatta yerli tank bile yapmaya başlamışız. Helikopter, uydu filan. Herşeyimiz yerli, herşeyimiz milli. Herkes bizden korkuyor artık!, Avrupa Birliği’ne alın diye yalvaracaklar yakında.” Kalktılar yavaşca.
– “Beyler, Almanya mı Arjantin mi? Ona göre oynayalım bahsi” dedi uzun olan. Ray-ban gözlüğünü taktı. Sessize aldı bir anda Rihanna Where Have You Been şarkısını çalmaya başlayan Xperia Z2 telefonunu. Gülüşerek ayrıldılar…
NOT: Yazıda geçen isim, marka ve kuruluşlar (harflerin sırası benzese de) tamamen hayal ürünüdür. Okuduktan sonra gerçek hayattaki ürünlerle ilişki kurulamaz. Haftaya güzel konularla buluşabilmek umuduyla sağlıklı, huzurlu ve mutlu kalın, hoşcakalın.