Afganistan, Pakistan, Yugoslavya, Irak, Bosna, Somali, Kosova, Libya, Mali derken şimdi Suriye ekleniyor listeye. ABD öncülüğünde batılı ülkelerin işgal ettiği ülkeler listesi bu. Önce gerekçesi hazırlanıyor, zamanı gelince de müdahale. Doymak bilmeyen silah tüccarlarının bayramı! Birkaç gündür Suriye için savaş tamtamları çalınıyor. Belki de siz bu yazıyı okurken silahlar ölüm kusmaya başlamış olacak. Ne hazin bir durum! Mısır’da seçimle işbaşına gelmiş yönetime karşı yapılan darbeye sessiz kalan batılı devletleri aylardır Suriye için askeri müdahaleye davet ediyoruz. Birleşmiş Milletler, NATO olmadı bölgesel koalisyon yapalım diye bağırıyoruz. Peki, ne olacak Suriye’ye müdahale edilince? Barış mı gelecek? Huzur mu gelecek? Bunu bilmek için profesör olmaya gerek yok ki! Afganistan’a geldi mi barış? Irak’ın durumu ortada değil mi? Libya’da yaşananlar neyin nesi?
Gözü dönmüş batı ordusunun merhameti olduğunu mu zannediyoruz acaba? Savaş uçaklarından atılan bombalar Esat’çı-muhalif ayrımı mı yapacak? Askerlerin silahları bunları ayırt mı edecek? Allah aşkına nedir bu? Ölecek olanlar zaten şu an Esat ordusunun ve sonradan peydah edilen muhaliflerin kurşunlarıyla ölmüyor mu? Zaten birbirlerini öldürmüyorlar mı? İşin bizi ilgilendiren boyutu ise daha vahim! Suriye’yi konuşamıyorsun bile. Konuştun mu ya Esat’çısın ya da Muhalifler ve onun vesair uzantılarından. Peki, yok mu kardeşim burada akan kanın durması için üçüncü orta bir yol? Oooo, olur mu öyle şey! Anında sindirilirsin. İlla başkalarının belirlediği taraflardan birisine geçeceksin ve vuruşacaksın! Allah’ım sonumuzu hayreyle!
Peki, ne olacak? Ne mi olacak? İnşallah olmaz ama yine de söyleyeyim. Daha önce bizim elimizle Afganistan ve Irak’ta olanlar olacak. Masum siviller ölecek, mühimmatlar tüketilecek. Silah baronlarının işi bitince iç karışıklıklar ve paylaşım kavgaları başlayacak. Kısaca; kukla zihniyetler ve işbirlikçi yönetimlerle başlayan süreç yeni kuklaların ve işbirlikçilerin yeni ambalaj ve söylemlerle işbaşına gelmesi ile tamamlanacak. Biz, biz mi? Bizim işimiz zor! Dünyadan zaten hakkını alamayan masumlar şehadete ermiş olacak. Onlar bir nevi kurtulacaklar. Bunca yaşananları seyreden bizler ise nasıl hesap vereceğiz bilmiyorum. Güç zalimlerin elinde olursa zulüm aracıdır. Ucundan kenarından gücün zalimlerde kalmasına karşı bir şey yapmamak ve seyirci kalmak zulme ortaklıktan başka bir şey değildir. Tekrar Allah sonumuzu hayreylesin ve zalimlere destek olmak, seyirci kalmaktan muhafaza buyursun diyorum. Güzel konularla yeniden buluşma umuduyla sağlıklı, mutlu ve huzurlu kalın, hoşcakalın.