Arap Baharı mı, Kışı mı?

Gerçek Fethiye Gazetemizin Sanal Ortam köşesinde her hafta siz kıymetli okurlarımız ile buluşmalarımız devam ediyor. Yazılarımızı takip eden, görüşlerini paylaşan ve eleştirilerini ileten tüm dostlara bir kez daha teşekkür ediyorum. Bir aylık süre içerisinde genellikle; bir hafta yerel, bir hafta ülke gündemi, bir hafta dünya gündemi ve bir hafta da kişisel ve toplumsal ufkumuzu genişletecek konularda yazmaya çalışıyorum. Ara ara bu sıralamanın dışına çıkıyoruz çünkü ülkemizde ve dünyada baş döndürecek hızda değişimler ve gelişmeler yaşanıyor, yaşanmaya devam ediyor. Gündemi etkileyen gelişmelerin aleni basına yansıyanlardan toplumun haberi olurken gizli tutulanlar ise sır olarak kaybolup gidiyor.

Geçtiğimiz hafta insanımız Hakkâri’de şehit olan askerlerimizin yasını tutamadan, olayı ayrıntılı bir şekilde sebep ve sonuçlarıyla değerlendiremeden, Van’da yaşanan deprem ile büyük bir acı daha yaşadı. Depremin ülkemizin bir gerçeği olduğunu bilmemize rağmen maalesef bazı alışıldık görüntülerden yine kurtulamadık. Gerçekten anlamak mümkün değil. Bazı konularda patinaj yapıyoruz. Her deprem sonrası binaların denetimi ile ilgili mevzuat mercek altına alınıyor. Ne oluyorsa daha sonra değişen bir şey olmuyor ve yine acı gerçekle karşılaşıyoruz. Bu deprem sonrasında yapılan ortak bir tespiti paylaşalım. Arama kurtarma çalışmalarında sivil toplum kuruluşları ve kamu kurumlarımız büyük mesafe kat ettiler ve daha başarılı oldular. İnşallah, aynı başarıyı tedbir alma konusunda da gösterebilirsek daha faydalı olacaktır.

Libya’da Muammer Kaddafi dönemi birçok bilinmeyenleri ile birlikte kapandı. Tunus ile başlayıp Mısır ile devam eden olayların bir bahar başlangıcı mı yoksa kış başlangıcı mı olduğunu hep birlikte göreceğiz. Israrla, ‘Arap Baharı’ adı verilen mevsim değişikliğinin Araplarla sınırlı kalıp kalmayacağı bilinmiyor. İran hedefinden bir önceki durak Suriye konusunda Rusya ve İran’ın duruşu BOP’u nasıl etkiler şimdiden kestirmek zor. Ancak Libya’da Kaddafi’nin linç edilerek öldürülmesi ile verilen mesajdan ve geçiş konseyinde yapılan sürpriz değişikliklerden iyi günlerin gelmeyeceğini söylemek mümkün. Libya ile aralarında mesafe olsa da proje büyük Ortadoğu projesi ve yaşanılan gelişmeler tüm bu coğrafyamız ile ilgili. Kaddafi ve Libya ile ilgili gözlerden kaçırılan gerçekler var. ‘Her şey petrol için’ ifadesi de yetersiz bir izah. Yarım asırlık Kaddafi dönemi için, eskilerin deyimiyle, ‘yılanla çuvala girilmez’ ve de girenin sağlam çıkması beklenmez denilebilir.

Filistin’in Birleşmiş Milletler üyeliği başvurusu tartışılırken, aynı örgüte bağlı UNESCO’nun Filistin’i üyeliğe kabul etmesi ortalığı daha da karıştıracak. Güya barışcı söylemlerle işbaşına gelen Obama’nın UNESCO’ya maddi yardımı keseceğini açıklaması sürpriz değil. Önemli olan bundan sonra İsrail, Almanya ve Amerikanın ne yapacaklarıdır. Uluslararası arenada taşlar yerinden oynayacak. Ama taşların altında kim kalır sadece Allah bilir.

Bitirelim isterseniz bu haftalık. Mübarek Kurban bayramınızı tebrik ediyorum. Herkes için en güzel dileklerin gerçekleşmesini temenni ediyorum. Yeni yazılarda buluşuncaya kadar hoşcakalın.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

*

Yukarı Çık