Çıkacak, çıktı, çıkıyor derken, nihayet büyükşehir yasa tasarısı meclise sevk edildi. 8 Ekim 2012 tarihinde son şekli verilerek TBMM’ne sevk edilen tasarıya göre 13 il büyükşehir oluyor. Tasarının mecliste yasalaşması ve Resmi Gazete’de yayınlanmasıyla birlikte Muğla, Aydın, Denizli, Tekirdağ, Trabzon, Şanlıurfa, Kahramanmaraş, Balıkesir, Van, Manisa, Hatay, Malatya ve Mardin il sınırlarını kapsayacak şekilde önümüzdeki yıl yapılacak seçimden itibaren büyükşehir belediyeleri tarafından yönetilecek. Mevcut on altı büyükşehirin sınırları da il sınırları olarak genişletiliyor. Tasarı da yer alan yeni ilçeler yasanın yayınlandığı günden itibaren kurulmuş. Mecliste değişikliğe uğrama ihtimaliyle birlikte genel anlamda bu haline tek cümlelik bir değerlendirme yaparsak, bu kez dağ fare doğurmadı.
Yerel seçimlerin 2013 yılı Ekim ayına alınmasıyla birlikte önümüzdeki günlerde seçilme yaşının 18’e indirilmesi ve Siyasi Partiler Kanununda önemli değişiklikler yapılması da bekleniyor.
Tasarıya bölgemiz açısından baktığımız zaman Muğla’nın Büyükşehir Belediyesi ve 14 ilçe belediyesi tarafından yönetileceğini görüyoruz. Halen var olan 12 ilçeye Fethiye’nin bölünmesiyle oluşan Seydikemer ve Muğla merkezi Menteşe ilçeleri ekleniyor. Yeni kurulacak Seydikemer ilçesi Kemer merkez olmak üzere; Kadıköy, Eşen, Karadere, Kumluova, Seki beldeleri ve Arsaköy, Bağlıağaç, Atlıdere, Bayırköy, Çamurköy, Çatak, Çayan, Çobanlar, Çökek, Dereköy, Döğer, Girmeler, Güneşli, Hacıosmanlar, Kayacık, Kayadibi, Kıncılar, Korubükü, Ortaköy, Ören, Paşalı, Sahil Ceylan, Sarıyer, Seydiler, Söğütlüdere, Uğurlu, Yakaköy, Zorlar, Alaçat, Arifler, Boğaziçi, Çaltıözü, Çaykenarı, Çukurincir, Demirler, Dodurga, Gölbent, İzzettin Köy, Kabaağaç, Karaköy, Minare, Yakabağ, Bekçiler, Temel, Ceylan, Çaltılar, Çobanisa, Doğanlar, Kayabaşı, Kınık ve Boğalar köylerinden oluşacak.
Yeni değişiklikle birlikte Muğla İl Özel İdaresi ve belde belediyeleri kapanıyor. İl genel meclisi ile bakanlıkların il kurumları arasındaki ilişkilere dair mevcut tecrübelere baktığımızda bunun yerinde bir karar olduğu açık ve nettir. Belde belediyelerinin kapatılmasına gelince, artıları ve eksileri olan hassas bir konu. Hatta bölgeden bölgeye değişebilir. Farklı yönleriyle ele alıp farklı sonuçlara ulaşmak da mümkün. Yerinden yönetim ilkesine göre uygun görünmese de, belde belediyelerinin bugünkü mevcut yapısına baktığımız zaman kapatılmaları yerinde bir karardır. Örneklerle bakarsak; yerine göre ilçe büyüklüğünde bir belde belediyesi ve beldenin geleceği herhangi bir şekilde koltuğa oturan başkanın inisiyatifine kalabiliyor. Seçilme şartları asgari düzeyde tutulduğu için olumlu örnekleri olsa da çoğunluk yetersiz kalıyor. Kurumsallaşma olmadığı için her 5 yıl birbirinden kopuk şekilde yapılması gereken hizmetlerin yapılmasını engelliyor. Bir başka örnek olarak, belde belediye başkanlarının ilçe ve il yönetiminde hiçbir söz hakkının olmaması gösterilebilir.
Önümüzdeki yıl Ekim ayında yapılacak yerel seçimlerde Muğla İl Genel Meclisi seçimleri yapılmayacak. Vatandaşlar bağlı oldukları mahallelerde mahalle muhtarı ve aza adaylarının yanı sıra ilçe belediye başkanı ve ilçe belediye meclis üyeleri adayları arasından tercih yapacak. Muğla Büyükşehir Belediye Meclisinin ilçe belediye meclis üyelerinden oluşacağı göz önünde alındığında bir sandık ta Muğla Büyükşehir Belediye başkanını seçmek için konacak. Yeni kanun ile illerde ve gerekli görülürse ilçelerde Yatırım İzleme ve Koordinasyon Merkezleri kuruluyor. İlk olduğu için verimli olması süre alabilecek bir yapılanma bu. İnsiyatifin merkezi idare temsilcisi vali ve kaymakamlarda olması önümüzdeki dönem tartışılacağa benziyor.
Tasarı yasalaştıktan sonra üzerinde yazmaya devam edeceğiz. Şimdilik; Büyükşehir sürecinin ülkemiz için hayırlı olmasını temenni ediyorum. Yeni yazılarla buluşuncaya kadar sağlık ve mutlulukla kalın, hoşcakalın.
.