Gazete ve televizyonlarda çıkan uydurma haberlere asparagas deniyor. Türk Dil Kurumu sözlüğünden kontrol ettim. Asparagas aynen uydurma anlamına geliyor. Bu satırları kaleme aldığım kelime işlemci yazılımı Microsoft firmasının Word programı ise asparagas kelimesinin yerine şişirme haber ifadesini öneriyor. Adına ne derseniz deyin sonuç olarak bu tür haberler halk tabiriyle palavra oluyor. Ara ara gündeme sunuluyor bu tür haberler. Birçoğu birkaç ay, bazıları ise bir iki yıl arayla ısıtılıp ısıtılıp tekrar sunuluyor. Geçtiğimiz günlerde basın yayın organlarına düşen bir tanesi oldukça hoş geldi bana. Birlikte okuyalım ve değerlendirelim.
“Hollanda’nın Amsterdam Üniversitesinden bilim adamları, insan hafızasındaki acı ve korku veren, kötü anıları silen bir ilaç geliştirdiğini açıkladı. İngiltere‘de yayımlanan Daily Mail gazetesinin haberine göre, bilim adamları, geliştirdikleri ilacın özellikle kötü olayların ardından ortaya çıkabilen travma sonrası stres bozukluğunun tedavisinde olumlu etki yaratabileceğini düşünüyor. Hollandalı bilim adamları, kötü anıların genellikle kalp hastalarında kullanılan beta bloke edici ilaçlarla silinebildiğini öne sürüyor. Hayvanlar üzerinde yapılan denemelerde, ilacın beyindeki kötü anıların canlanma mekanizmasına müdahale edebildiği görüldü. İlaç daha sonra 60 kadın ve erkek denek üzerinde denenirken, bu kişilere gösterilen fotoğraflarla önce hafızalarında rahatsızlık verici anılar oluşturuldu, sonra da bu anıların aynı fotoğraflar gösterilerek canlandırılmasına çalışıldı. Deneklerin bir bölümüne ilacın kullandırıldığını, diğer gruba ise placebo verildiğini belirten uzmanlar, ilacı kullanan grubun korku uyandıran fotoğraflar karşısında az tepki verdiğini, diğer grubun tepkilerinin ise daha güçlü olduğunu belirtti. Bir gün sonra ilaç kullandırılan deneklerin ilacın etkisinden çıkmalarından sonra aynı teste tekrar tabi tutuldukları, yine ilacı kullanan grubun, placebo kullanana göre çok daha zayıf tepki verdiği tespit edildi. Bilim adamları, bu testler sonucunda ilacın kötü ve ürkütücü anıları silmekte etkili olduğu sonucuna vardı. Bilim adamlarına göre ilaç kötü anının yeniden canlanmasını önlüyor ve beynin bu anıyı tekrarlamasının önüne geçiyor.”
Aynı haber bundan iki yıl öncede yer almış medyada. Bu kez ilgili çalışmaları yapan bilim insanları Kanada’nın Montreal Üniversitesinden. Metin de aşağı yukarı aynı. İlacın ismi değişiyor. ‘Ne var bunda bu ilk defa karşılaşılan bir şey değil ki’ diyebilirsiniz. Ama öyle düşünmeyin. Çünkü bizim toplumumuza en çok yapılan eleştirilerden biri de ‘balık hafızalı’ olunduğu. Haliyle bu uydurma haber mizah ötesi bir şey oluyor. Cep telefonlarının insan vücuduna zararını bile henüz açıklayamayan bilim adamları işi gücü bırakmış anıları silmeyle mi meşgul acaba? Bir örnek verelim. Bilgisayar teknolojisi aldı yürüdü. Toplu iğne başı büyüklüğünde kameralardan bahsediliyor. Bilgisayar ile çeviri yapacak programlar var. İngilizce bir metni çeviri yaptırdığınızda, kelime bazında Türkçe karşılıklarını aşağı yukarı veriyor. Ancak cümleye geldi mi iş bitiyor. Hele hele, edebi metinleri verdiniz mi hiçbir şey beklemeyin. Bilgisayar nereden bilecek yazarın o kelimeyi hangi anlamda kullandığını ya da mecazi anlamda kullanıp kullanmadığını. Demem o ki, bu malum haplar varsayalım böyle bir iş yapacak, nerden bilecek hafızadaki hangi anının iyi ya da kötü olduğunu. Hatta hangi olay kime göre iyi, kime göre kötü? ABD Irak’a demokrasi getirdiğini iddia ederek, Irak’ı daha da perişan hale getirdi. Bu durumda bu hapı içen bir Amerikalı ile bir Iraklının hafızasında bu hap hangi etkiyi yapacak?
Saçma sapan bir konu üzerinde fazla mı durduk yoksa? Yok, yok öyle demeyin. Her şeyi ne kadar çabuk unuttuğumuzdan şikâyet etmiyor muyuz hep! Balık hafızalı toplum olmamız boşuna değil belki de. Belki de, bu bilim adamlarının yaptığı ilaç gerçek, çoktandır var ve biz belki de çoktan bu ilaçları hap olarak yuttuk ta onun için böyleyiz. Ne dersiniz? Yorum sizin. Yeni yazılarda görüşünceye kadar hoşcakalın.