Macaristan’ın Başkenti Budapeşte’de 19. Dünya Atletizm Şampiyonası yapıldı. Dokuz gün süren yarışmalarda ülke olarak maalesef madalya alamadık. Spor alanında özellikle atletizmde büyük organizasyonlarda oldukça kötü durumdayız. Afrika ülkelerinin sporcuları bile gümüş madalya alırken biz ne altın ne gümüş ne de bronz alabildik. Her spor branşının federasyonu olduğu düşünülürse bu sonucun ilgililerince tartışılması gerektiği açıktır. Tartışmanın ötesinde artık ciddi köklü yapılanmalara gidilmelidir. 2012 yılında o dönem düzenlenen Londra Olimpiyatlarına ilişkin bir değerlendirme yazısı yazmıştım. O yazıya bakınca çok da değişen bir şey olmadığını görmek mümkün.
“Ülkemizin olimpiyat tarihinde ilk defa en çok branşta ve en çok sporcu ile katıldığı bu organizasyonda, bu yazının kaleme alındığı dördüncü güne kadar henüz madalya sevinci yaşanamadı. Sebeplerinin uzun uzun tartışılabileceği madalya konusunun aksine kafilede bulunan yabancı sporculara dikkat çekmek istiyorum. 16 branşta 114 sporcu ile oyunlara katılan ülkemizin 11 tane yabancı asıllı millî (?) sporcusu bulunuyor. Bu oyuncuları beşi atletizmde, ikisi güreşte, ikisi masatenisinde, birer kişi de basketbol ve boksta. Son yıllarda giderek artan, yabancıları milli takımlara alma furyasına rağmen madalyalarda bir artış yok. “Her ülke bunu yapıyor. Bu devirde bu fikirleri bırakın” demeyin sakın. Öncelikle biz ‘her’ ülke değiliz. Olamayız da. Bugün bir yabancı sporcuya milli takımda imkân sağlanması on yerli sporcumuzun önünün kesilmesi demektir. Bazı spor dallarında bireysel başarılarla olimpiyatlara katılımın gerçekleşmesi bu yanlışı haklı çıkaramaz. Kendi sporcularımıza ciddi manada destek sağlamadığımız sürece madalya sayımız tek haneli rakamlarda ve bireysel günübirlik başarılarda kalmaya devam eder. Sadece bir branştan basit bir örnek verirsek; büyük yatırımlar gerektirmeyen, salon ve büyük tesisler olmadan da yapılabilen masatenisinde kayda değer bir çalışmamız yok. Bugüne kadar olmadı da. Hal böyle olunca Çin’li sporcular Melek Hu ile Bora Vang’ın eline bakıyoruz. Bugün bile, hala her okula 1-2 tane masatenisi bile koyamıyoruz. Çoğunda zaten masatenisi koyacak kadar yer bile yok. Bu spora ilkokuldan başlansa ve somut projelerle teşvik edilse kesinlikle başarı gelir. Kaldı ki, ithal anlayışı ile bir yere varılamaz.”
Lafa gelince mangalda kül bırakmasak ta son atletizm şampiyonasında sıfır çektik. Nüfus ve sahip olunan imkanlar düşünüldüğünde bir türlü değişmeyen bu kötü tablonun etkili ve yetkililerce izah edilmesi gerekir. Hoş, bunu söylemek bile bir yerleri kızdırabiliyor. Atletizmi anlatan sunucu bile kapanışta bu konuda bir kelime edemeden bitirdi. Biz söylemeye devam edelim. Tekrar buluşuncaya kadar hoşcakalın.
29.08.2023