Günlük hayatın akışı içinde birçok kararlar veriyoruz. Bu kararların bazıları sıradan olurken bazıları da önemli ve kritik kararlar olabiliyor. Yaptığımız işler hep bir kararın neticesi. Hayatımıza yön verebilecek ya da yol ayrımı niteliğinde kararlarımızı alırken hangi hususlara dikkat ediyoruz? Karar almanın ne kadar önemli olduğunu hiç düşündük mü? Bu soruları çoğaltmak mümkün. Daha önceki yazılarımızda yönetime vurgu yapmış ve yönetimde toplantıların önemine değinmiştik. Bu yazımızda da yönetimde etkili ve verimli kararlar almaya katkı sağlayacak teknikleri paylaşmak istiyorum. Nihat Aytürk tarafından kaleme alınmış Yönetim Sanatı kitabı başvuru kaynaklarımızdan birisi.
Yönetimde etkili ve verimli karar verebilmek için dikkat edilmesi ve tatbik edilmesi gereken tekniklere geçmeden önce karar üzerine görüşlere devam edelim. Yönetimde karar vermek her zaman kolay değildir. Özellikle günümüzde yönetimi etkileyen dış unsurlar, baskılar ve sınırlamalar vardır. Yönetici karar verirken bu sınırlamaları baştan iyi hesap etmek ve düşünmek zorundadır. Meşhur bir söz vardır karar vermekle ilgili, herkesin bildiği. ‘En kötü karar bile kararsızlıktan iyidir’ diye. Burada kararsızlığın iyi olmadığına vurgu yapılıyor. Ancak bazen kararsızlıkta bir karar yerine geçebiliyor.
Aytürk karar verme konusunda insanları ikiye ayırıyor. “Çekingenler ve aceleciler. Bir türlü karar veremeyenler ile karar vermekte acele edenler. Çabuk karar verenler kendilerini becerikli, karar veremeyenler ise kendilerini dikkatli ve temkinli zannederler. Aslında acele karar verenler acemilerdir. Karar veremeyenler de genellikle hata yapmaktan korkanlar ve sorumluluktan kaçanlardır. Oysa her kararda risk vardır. Her karar bir fedakârlıktır. Risksiz karar olmaz.”
Karar verme tekniklerine geçelim. Birinci husus; karar vermeden önce karar vereceğimiz konu hakkında elimizde yeterli bilgi bulunmasıdır. Elimizde ne kadar çok veri olursa o kadar sağlıklı karar verebiliriz. Veri yoksa alacağımız karar gece karanlıkta atış yapmaya benzeyecektir. Bu sebeple bilgimizin olmadığı konularda karar vermemek akıllıca olacaktır. Bir diğer husus ise duygulardır. Karar verirken aklı ve bilgiyi kullanmak gerekir. Mümkün olabildiğince duygusallığa yer vermemek gerekir. Öfkeli ve çok neşeli anlarda alınan kararlar çoğunlukla isabetsiz kararlar olabilmektedir. Kararın mantıklı ve makul olması için kaynakları, ihtiyaçları ve amaçları önceden belirlemek gerekir. Sonra da nereye varılmak istendiği. Karar verirken zamanlama önemli hususlardan bir diğeridir ve yine çok önemlidir. Vaktinden önce karar verirseniz, önünüze çıkan fırsatları yakalama imkânını kaybetmiş olursunuz. Geç karar verirseniz de iş işten geçmiş olur. “Atı içeri almadan ahırın kapısını kapamak kararı ne kadar zamansızsa, at kaçtıktan sonra kapamak da aynı derecede yanlıştır.”
Karar aldıktan sonra uygulamak gerekir. Uygulamaya geçemedikten sonra en mükemmel kararın bile bir anlamı olmayacağı ortadadır. Her karar uygulamak için verilir. Bir kararın uygulanmaması ne kadar kötü ise verilmiş olan karardan dönmekte aynıdır. İyi bir yönetici hiçbir zaman sağlıklı tekniklerle aldığı karardan dönmemelidir. Karar isabetli olmasa bile yöneticinin otoritesinin sarsılmaması ve daha sonraki kararların sürecini olumsuz etkilememesi için bu kaçınılmazdır. Sağlıklı karar vermek için en sık başvurulan yöntemlerden birisi de istişaredir. Karara kararın etkileyeceği kesimleri de katmak ve görüş almak karar sürecini zenginleştirecektir. İsabetsiz bile olsa geniş bir katılımla alınmış olacağı için sıkıntı olmayacaktır. İstişare derken her karar istişare edilmez, edilmemelidir. Yönetici yine bunun kararını da kendisi vermelidir. Karar almak zordur. Kararların olumlu sonuçları olduğu gibi can sıkan etkileri de olabilir. Her karar herkesi memnun etmeyebilir. Eğer herkes memnun etmeye çalışırsanız hiç karar veremezsiniz.
Kişilerin aldığı karar sadece o kimseleri etkilerken, yöneticilerin aldığı kararlar herkesi olumlu ya da olumsuz etkileyebilmektedir. İlgili ve yetkililerce, herkesin faydasına olacak sağlıklı ve isabetli kararların yeterince alınması temennisiyle, yeni yazılarda görüşünceye kadar sağlık ve mutlulukla kalın.