Sağlık Gibisi Yok

‘Halk içinde muteber bir nesne yok devlet gibi, Olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi.’ Kanuni Sultan Süleyman bu dizeleri söylerken insanoğlunun hiç akıldan çıkarmaması gereken bir noktaya işaret etmiş. İnsanlar arasında ayrım yapmayan hastalık bir cihan imparatoruna bile bu satırları yazdırıyor. O makamda bulunan bir şahsiyet olarak bir nefes sıhhati devletle eş değer tutması sağlıktan daha önemli bir şey olamayacağını ispatlıyor.

Hepimiz zaman zaman sağlık sorunları yaşıyoruz. Başta şahsım olmak üzere, ne yazık ki, hasta oluncaya kadar da sıhhatimizi hep ikinci plana atıyoruz. Doktora gitme hususunda hep çekimser olmuşumdur. Bunun doğru bir davranış olmadığını defalarca tecrübe etmiş olmama rağmen kendiliğinden iyileşmeyi bekleyen çoğunluktan bir türlü ayrılamıyorum. İyileşmeyi beklerken bir taraftan da gelişigüzel, halk arasında yaygın olan çözümleri denemek te cabası. On yılda sadece bir sağlık karnesi ve onun da sadece yirmiye yakın sayfasını kullanmak aslında durumu belgeliyor.

Hasta olduktan sonra zaman geçirmeden doktora gitmek çözümün başlangıcı ama aslında en doğrusu koruyucu hekimlik. İnsanın kendi tedbirlerini kendisinin alması ve sağlığını tehlikeye atacak durumlardan kaçınması gerekiyor. Tabi işin bir başka boyutu daha var. Her ne kadar tedbir alırsak alalım, hasta olacağız. Çünkü hastalık da şifa da insan için. Hasta olduğumuz zaman vücudumuzun önemini hemen kavrayıveririz. Hangi organımız rahatsızsa o bizim için en önemli oluverir. Elbette her organ önemlidir. Bir bütün olan bedenimizin parçalarıdır. Ama bir diş ağrısı veya bel ağrısını düşünün. Diş ağrısı bütün vücudu olumsuz etkiler. Sadece kendisine odaklandırır. Bel ağrısında ise yerinizden kıpırdayamazsınız. Çorabınızı bile giyemezsiniz. İnsanın acizliğini ispatlayan en bariz sorunlardan birisidir bel ağrıları. Yeri geldiği zaman dünyaya meydan okuyan insanoğlunu süründürüverir bir anda.

Yazmayı düşündüğüm birçok konu varken, beni bir anda olduğum yere yapıştıran bel rahatsızlığım kısada olsa sağlık ile ilgili düşüncelerimi paylaşmaya sevketti. Sağlıkla ilgili olarak Kanuni Sultan Süleyman’ın dizelerini hatırlamak yetiyor elbet ama ölüm yıldönümünde rahmetle andığımız Barış Manço’nun bu dizeleri harmanladığı ‘Olmaya Devlet Cihanda’ şarkısının sözlerini de unutmamak gerekiyor. 

 

Usta terzi dar kumaştan bol gömlek diker

Doğru tartan esnaf rahat huzurlu gezer

Eğrinin ve doğrunun hesabı mahşerde

Dünyada biraz huzur her şeye bedel

Sağlığın nasıl gülüm sen ondan haber ver

İlaç neye yarar vade gelmişse eğer.

 

Halk içinde muteber bir nesne yok devlet gibi

Olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi.

 

Han senin hamam senin konaklar senin

Tarla senin çiftlik senin bağ bostan senin

Diyelim ki dünya malı tümünden senin

Ağız tadıyla yersen bir şeye benzer.

 

Halk içinde muteber bir nesne yok devlet gibi

Olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi.

 

Barış der biraz tuzum ekmeğim olsa

Buz gibi pınar suyundan bir testim olsa

Bir de şöyle püfür püfür bir çınar gölgesi

Kaç kula nasip olur ki keyfin böylesi

Bir lokma ye, bir yudum iç, bir oh çekiver

İlaç neye yarar vade gelmişse eğer.

 

Halk içinde muteber bir nesne yok devlet gibi

Olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi.

 

Her yazı sonunda özellikle yapmış olduğum temenniyi bir kez daha en içten duygularla paylaşıyorum. Her şey olur, ama sağlık olmadan asla. Sağlıcakla kalın, hoşcakalın.

Yukarı Çık