Bazı sözler “atasözü” niteliği kazanmıştır. Yıllar yılı süzüle süzüle gelmiştir. Doğruluğu defalarca ortaya çıkmıştır. Bu sözlerden bir tanesi; “dostuna (arkadaşına) her sırrını verme, bir gün düşmanın olabilir. Düşmanına ağır sözler söylemekten de çekin bir gün dostun olabilir”dir. Bu söz oldukça önemlidir. Özellikle sık sık genel seçimlerin yapıldığı ülkemiz ortamında daha bir anlamlıdır. Acaba ne kadar dikkat ediyoruz bu sözün gereğine? Partizanlığın, spor taraftarlığının, dernek, vakıf ve cemaatvari yapılanmaların içerisinde zaman zaman dozun kaçtığını görmek mümkün. Aslında burada davranışları oluşturan zihniyetleri ele almak daha doğru olur. Zihniyetlerin yansıması davranışlar olarak ortaya çıkıyor.
Seçim dönemlerinde adaylar, adayların destekçilerin kantarın topuzunu bazen öyle kaçırıyorlar ki, sanırsın seçimden sonra hayat bitecek, bir daha hiç görüşmeyecekler. Halbuki aynı mahallenin, ilçenin ve ülkenin insanı hepsi. Birbirinin cenazesine, düğününe gelecek. Çarşıda pazarda yüzyüze bakacak. Çocukları okulda aynı sırada yan yana oturacak. Belki bir sonraki seçimde aynı adaya gönül verip birlikte çalışacaklar. Aşırılığa hiç ama hiç gerek yok!
Aşırılıktan daha kötü bir şey var ki o da, bunu zihniyete dönüştürmektir. Her aklına ve ağzına geleni söyleyip sonra da hiç bir şey olmamış gibi davranmayı normal karşılamaktır. “Seçim zamanı olur böyle şeyler” anlayışını sıradanlaştırmaktır. Olmaz! Diğer zamanlarda geçerli olan, resmi hukuk ve gönül hukuku aynen geçerlidir. Kulun hakkı hukuku her zaman vardır. Aslında özellikle bu dönemlerde çok dinleyip az konuşmak gerekir. Söz ok gibidir malum, ağızdan çıktı mı geri dönüşü yoktur. Diğer taraftan kazanmak için her yol meşru değildir. Hile, aldatma ve yalan ile kazanma kazanma değil tam tersine kayıptır, kaybetmedir.
Köşe yazılarımın uzun olduğu serzenişini dikkate alarak bu hafta kısa tutalım. Son iki haftasına girilen seçim öncesi bu cümlelerle üzerimize düşeni yapmış olalım. Lütfen aşırılığa hiç gerek yok. Sakince uzlaşma ve diyalog yoluyla tüm meselelerimizi halledebiliriz. Yeni yazılarda görüşünceye kadar hoşcakalın.