Referandum Sürecine Doğru (4)

16 Nisan 2017 Pazar günü, yürürlükte olan 1982 Anayasasının bazı maddelerinin değişikliği teklifi oylanacak. Önceki üç yazımızda maddelere yer vermiş ve kısa değerlendirmesini yapmıştık. Değişikliği teklif edilen diğer maddelere yer vermeye devam edelim. Mevcut Anayasanın 89.maddesinde; “Türkiye Büyük Millet Meclisi, geri gönderilen kanunu aynen kabul ederse, kanun Cumhurbaşkanınca yayımlanır; Meclis, geri gönderilen kanunda yeni bir değişiklik yaparsa, Cumhurbaşkanı değiştirilen kanunu tekrar Meclise geri gönderebilir” ifadesi gereği mecliste kabul edilen kanunlara ilişkin Cumhurbaşkanının onayı ve Resmi Gazete’de yayınlanması gerekiyor. Değişiklik ile birlikte kanunun kabulü için önceden katılanların salt çoğunluğu yeterli iken üye tam sayısının salt çoğunluğu mecburiyeti getiriliyor. “Türkiye Büyük Millet Meclisi, geri gönderilen kanunu üye tam sayısının salt çoğunluğu ile aynen kabul ederse, kanun Cumhurbaşkanınca yayımlanır; Meclis, geri gönderilen kanunda yeni bir değişiklik yaparsa, Cumhurbaşkanı değiştirilen kanunu tekrar Meclise geri gönderebilir” denilerek Cumhurbaşkanı tarafından iade edilen kanunun tekrar Cumhurbaşkanına gönderilmesi biraz daha zorlaştırılıyor. “Yasa koyucu meclis” ile “yürütmenin başı Cumhurbaşkanı” dengesinde ağırlık yürütmeye doğru kaymış oluyor. TBMM ile ilgili diğer bir değişiklik teklifi de meclisin tatilde iken toplantıya çağrılmasına ilişkin. Burada; meclis tatilde iken toplanması için önceden Bakanlar Kurulu istemi var iken yeni düzenlemede bu yetki Cumhurbaşkanına bırakılıyor.

TBMM’nin bilgi edinme ve denetim yollarını düzenleyen 98.maddesine ilişkin getirilen değişiklik teklifinde başlıksız olarak; “Türkiye Büyük Millet Meclisi; meclis araştırması, genel görüşme, meclis soruşturması ve yazılı soru yollarıyla bilgi edinme ve denetleme yetkisini kullanır. Meclis araştırması, belli bir konuda bilgi edinmek için yapılan incelemeden ibarettir. Genel görüşme, toplumu ve Devlet faaliyetlerini ilgilendiren belli bir konunun Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulunda görüşülmesidir. Meclis soruşturması, Cumhurbaşkanı yardımcısı ve bakanlar hakkında 106.maddenin beşinci, altıncı, yedinci fıkraları uyarınca yapılan soruşturmadan ibarettir. Yazılı soru; yazılı olarak en geç on beş gün içerisinde cevaplanmak üzere milletvekillerinin, Cumhurbaşkanı yardımcıları ve bakanlara yazılı olarak soru sormalarından ibarettir. Meclis araştırması, genel görüşme ve yazılı soru önergelerinin verilme şekli, içeriği ve kapsamı ile araştırma usulleri Meclis İçtüzüğü ile düzenlenir” deniyor. Geçtiğimiz yazıda da yer verdiğimiz üzere gensoru tamamen kaldırılmış oluyor. Koyu renkli yazdığımız kısımlardan anlaşılacağı üzere meclisin denetim yetkisi “bilgi edinmeden ibaret” hale getiriliyor. Sonrasında hiçbir yaptırımın öngörülmemesi bu denetimin işlevsiz olacağının daha baştan işareti olacağı söylenebilir. Elbette burada amacın yürütmenin daha rahat ve hızlı çalışmasını sağlamak olduğu iddia edilebilir. Fakat bu aynı zamanda telafisi zor ve hatta imkânsız işlemlerin gerçekleşmesine de kapı aralar. Sağlıklı süreçlerden beslenerek hareket eden bir yürütmenin bu tür endişelerinin olmaması beklenen bir durumdur.

Yürütmenin başı “güçlü Cumhurbaşkanı” seçimini düzenleyen maddeye bakalım. 101. maddeye ilişkin değişlik teklifinde; Cumhurbaşkanı, kırk yaşını doldurmuş, yüksek öğrenim yapmış, milletvekili seçilme yeterliliğine sahip, Türk vatandaşları arasından, doğrudan halk tarafından seçilir. Cumhurbaşkanının görev süresi beş yıldır. Bir kimse en fazla iki defa Cumhurbaşkanı seçilebilir. Cumhurbaşkanlığına, siyasi parti grupları, en son yapılan genel seçimlerde toplam geçerli oyların tek başına veya birlikte en az yüzde beşini almış olan siyasi partiler ile en az yüz bin seçmen aday gösterebilir. Cumhurbaşkanı seçilen milletvekilinin Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeliği sona erer. Genel oyla yapılacak seçimde, geçerli oyların salt çoğunluğunu alan aday Cumhurbaşkanı seçilir. İlk oylamada bu çoğunluk sağlanamazsa, bu oylamayı izleyen ikinci pazar günü ikinci oylama yapılır. Bu oylamaya, ilk oylamada en çok oy almış iki aday katılır ve geçerli oyların çoğunluğunu alan aday Cumhurbaşkanı seçilir. İkinci oylamaya katılmaya hak kazanan adaylardan birinin herhangi bir nedenle seçime katılmaması halinde; ikinci oylama, boşalan adaylığın birinci oylamadaki sıraya göre ikame edilmesi suretiyle yapılır. İkinci oylamaya tek adayın kalması halinde, bu oylama referandum şeklinde yapılır. Aday, geçerli oyların salt çoğunluğunu aldığı takdirde Cumhurbaşkanı seçilir. Oylamada, adayın geçerli oyların çoğunluğunu alamaması halinde sadece Cumhurbaşkanı seçimi yenilenir. Seçimlerin tamamlanamaması halinde yenisi göreve başlayıncaya kadar mevcut Cumhurbaşkanının görevi devam eder. Cumhurbaşkanlığı seçimlerine ilişkin diğer usûl ve esaslar kanunla düzenlenir”. Milletvekili seçilme yaşının 18’e indirildiği bir anayasa değişiklik teklifinde Cumhurbaşkanlığı için 40 yaşını doldurmuş olma şartı elbette “gayriciddi” bir durumdur. 40 normal iken 18 anormaldir. Seçilme yeterliliği açısından Cumhurbaşkanlığının itibarını korurken aynı özeni TBMM için göstermemek diğer bir anlaşılmaz durumdur. Bu maddede adaylık için “en az yüz bin seçmen aday gösterebilir” seçeneğini eklemek olumlu ve yerinde olmuştur. Mevcut durumda; “barajı geçmiş partilerin” ya da “en az 20 milletvekili” teklifi seçmen iradesini yansıtmaktan ziyade en baştan bir tercihi dayatmaktaydı. Cumhurbaşkanının seçilmesi için ilk turda geçerli oyların salt çoğunluğunun aranması ve ikinci turda en çok oyu alan iki adayın yarışması günümüz koşullarına uygun bir düzenleme olarak dikkat çekmektedir.

Anayasal metinlerin toplumun geniş kesimlerince uzlaşma sağlanmış bir şekilde düzenlenmesi gerektiğini ve asıl olanın metni yazmanın değil uygulayabilmenin olduğunu hatırlatarak bitirelim. Yeni yazılarda buluşuncaya kadar sağlık ve mutlulukla kalın.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

*

Yukarı Çık