Meclis’te görüşmeleri tamamlanan Anayasa değişikliklerine ilişkin tartışmalara sosyal medyada başta olmak üzere hızla başlandı. Başlandı başlanmasına ancak henüz referandumun ne zaman yapılacağı belli değil. Bu yazı kaleme alındığı saatlerde henüz Cumhurbaşkanlığına gönderilmeyen kanun ile ilgili Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan 15 günlük yasal süre içerisinde düzenleme hakkında kararını verecek. Referandum ile ilgili asıl süreç o zaman başlayacak. Referandum tartışmaları devam ededursun biz değişikliği teklif edilen maddelere bakmaya başlayalım.
Popüler maddelerden başlayalım. Mevcut 1982 Anayasasının; “Türkiye Büyük Millet Meclisi genel oyla seçilen beş yüz elli milletvekilinden oluşur” diyen 75. Maddesi “Türkiye Büyük Millet Meclisi genel oyla seçilen altı yüz milletvekilinden oluşur” şeklinde değiştirilmesi teklifi halkın oyuna sunulacak. 1995 yılına kadar 450 olan milletvekili sayısı bilindiği gibi bu tarihte 550’ye çıkarılmıştı. Milletvekili sayısının arttırılması kulağa hoş gelse de aslında büyük bir değişiklik getirmiyor. Siyasi Partiler Kanunu ile birlikte milletvekillerinin seçim sistemi değişmediği sürece milletvekillerinin sayısının azlığı ile çokluğu sadece ekonomiye getireceği yükü artırır ya da azaltır. Milletvekili listelerinin parti genel başkanları tarafından son şeklinin verilerek YSK’ya teslim edildiği malum. Parti Genel başkanlarının üç kişi ile kapalı kapılar ardından şekillendirmesi ve vekil adaylarının bile sıralamaları YSK’nın ilanı sonrası öğrendiği ülkemizin bir gerçeğidir.
Değiştirilmesi teklif edilen diğer bir madde ise milletvekili seçilme yaşının düşürülmesidir. “Yirmi beş yaşını dolduran her Türk milletvekili seçilebilir” diyen 76. maddesi “On sekiz yaşını dolduran her Türk milletvekili seçilebilir“ olacak. Bu değişikliğin pratiğe çok yansıması beklenmese de gençlere hitap eden bir değişiklik olması dikkat çekicidir. Zorunlu kesintisiz eğitimin 12 yıl olduğu ülkemizde liseyi anca bitiren bir gencin milletvekili adayı olması ve hatta seçilme ihtimali yok gibidir. Ailesinin maddi imkânları ile aday olan bir gencin milletvekili olacağını varsayalım. Böyle bir genç vekilin hem mecliste hem de toplumda itibarı sürekli sorgulanır hale geleceği için sağlıklı bir vekillik dönemi yürütmesi de beklenemez, beklenmemelidir de.
Referandum yazı dizimizin ikincisi olan bu yazıyı üç madde ile bitirelim. Anayasanın 77. maddesine bakalım. “Türkiye Büyük Millet Meclisinin seçimleri dört yılda bir yapılır” maddesi için “Türkiye Büyük Millet Meclisi ve Cumhurbaşkanlığı seçimleri beş yılda bir aynı günde yapılır” değişiklik teklifi yapılıyor. 2007 yılında yapılan referandum sonrası dört yılda bir olarak değişen durumda tekrar eskiye dönülüyor. Ülkemiz koşulları göz önüne alındığında bu değişikliğin uygun olduğu söylenebilir. Planlamaların daha sağlıklı yapılabilmesi için mahalli idareler seçimlerinde olduğu gibi beş yılda bir yapılması daha yararlı olacaktır. Ülkemizde seçim yılı anlayışı olduğu göz önüne alındığında en az dört yıl çalışma dönemi sağlanmış olacaktır.
Nisan ayında yapılması öngörülen referanduma ilişkin diğer maddelere önümüzdeki yazılarda bakacağız. Bu üç maddenin işleyişe etkisinin az olacağı ortadadır. Maddelerin içeriğinin okunmadan hamasi kabullerin ya da komple reddiyelerin yapılması doğru değildir. Sağlıklı tartışmaların yapılmadan parti merkezli taraftarlıklara başvurulması da doğru değildir. Birlik ve beraberliğe her zamankinden daha fazla ihtiyacımızın olduğu gerçeği tüm kesimlerce ifade edilirken, evet ya da hayır üzerinden kamplaşmaların kurgulanması ülkeye zarar getirecektir. Maddelerin üzerinde düşünmek ve ülkemiz koşulları göz önüne alınarak isabetli bir karar vermek mümkündür. İnşallah bu kez olsun bunu bir miktar başarabiliriz. Tekrar görüşünceye kadar sağlık ve mutlulukla kalın.