Gerçekleşen Kıyamet Alametleri

Gazetecilikte haberi yazarken atılacak başlığın önemi bazen haberin metninin bile önüne geçer. Dikkat çekmesi için yapılır bu. Ancak son zamanlarda internet haber yayıncılığında bu durum fazlasıyla abartılır oldu. “O ilimizde şöyle oldu. Bu ilimizde böyle oldu! Şu adam şöyle dedi, bu adam şuraya gitti!” gibi başlıklara çok sık rastlar olduk. Haberin tıklanması için yapıldığı bilinse de insanların bu tür başlıklı haberlere tıklamaktan kendilerini alamadıklarını istatistikler net bir şekilde ortaya koyuyor. Biz de bu yola başvuralım bu yazıda. Yazının devamı başlığa uygun. Milli Gazete’den Hüseyin Akın; “kıyametin ne zaman kopacağını elbette sadece Allah bilir. Kaza geliyorum demez, ama kader bir takım sinyallerle geliyorum der” diyerek başladığı yazısında “üşenmedim ve kıyamet alametlerinin günümüze seslenen taraflarını güncelleyerek maddeleştirdim” demiş ve madde madde tespitlerini sıralamış. Üzerinde yoruma bile gerek olmadığı düşüncesiyle bazılarını sizlerle paylaşıyorum.

“* İnsan insandan uzaklaşıp eşyaya ve nesneye yaklaşmıştır. Nesnelerin diline kulak kabartan insan, kendi dilini unutmuş, yani bir nevi yutmuştur.

* İnsan insanın yurdu değil kurdudur. Düşman olarak insana kendisi yeterlidir artık.

* Din dünyaya hizmet eder hale gelmiştir. Dünyanın dinle bir ilişkisi kalmamıştır.

*  Hırsızlar emek, yalancılar doğruluk, cimriler cömertlik nutukları atmakta, iyi insanların biniti olan iyi atlar yanlış insanların eline geçmektedir.

* Binalar zinaları sollamıştır. Çok katlı binalar ve gökdelenler insanın kutsalla ilişkisini sabote etmektedir. Fuhuş (aşırılık) önce çimentoda, demirde, kumda ve çakılda başlamıştır.

* İslami kavramların hafızası ile oynanmıştır. Himmet, hizmet, hikmet, ülfet, ihlas, bereket, cihat gibi kavramların içi boşaltılmış, plastik sözcüklere dönüşmüştür. Bu sözcükler ne yazık ki şimdi kimseyi hiçbir yere taşımıyor.

* Ehliyet ve emanet adalet kavramıyla birlikte enkaza yuvarlanmıştır. Herkes bir dayı, bir akraba, bir tanıdık peşinde makam mevki ve iş kovalamaktadır. Bu koşuya yanaşmayan gerçek ehliyet ve liyakat sahipleri yok hükmündedir.

* İslam hızla yaşanan bir şey olmaktan çıkıp konuşulan bir şeye dönüşmektedir.

* Hayat sürmenin gayesi çoluk çocuğuna güzel hayat yaşatmak idealiyle eşitlenmiştir.

*  Müslüman öncüler bankalarla kanka olmuşlardır.

* İçki içmediği halde sonuçları itibariyle içki içmiş sersemlik ve sarhoşluğunda yaşayan müminlerin sayısı hızla artmaktadır.

*  Siyaset hakikatin önünü kesip her defasında cebirle haraç istemektedir.

*  Müslümanların gücü ancak Müslümanlara yetmektedir. Herkes birbirinin kervanını yağmalamaktadır.

* Müslümanlar sınıfsız toplum kavramından fena halde ürker hale gelmişlerdir. Beyaz Müslüman, esmer Müslüman tasnifi yaygınlaşacağa benzemektedir.

* Zekâtsızlıklarını üst üste umrelerle, şefkatsizliklerini güvercinlere yem atarak gidermeye çalışan iki dünyayı da para ile satın almaya kalkan varsıllar kıyılarımıza vurmuştur.

* Kâbe yerindedir, ama kıblemiz şaşmıştır.”

Tırnağı kapatarak bitiriyorum. Düşünür müyüz üzerinde? İnşallah! Tekrar buluşuncaya kadar sağlıklı, huzurlu ve mutlu kalın, hoşcakalın

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

*

Yukarı Çık