Her bir miladi yıl bitip yenisi başlarken aynı şeyler söylenir. Yeni yıl şöyle olsun, böyle olsun filan. Eskisine sitemler yapılır yenisinden beklentiler bir güzel sıralanır. Hâlbuki sitem edilen geçen yılın yenisidir. Öncekilerde aynı. Dünyanın güneşin etrafında dönerken turunu tamamlaması ile yeryüzünde yaşanan iyi ve kötü olayların bir bağlantısı yoktur aslında. İyi ya da kötü daha çok insanların kimin ve neyin etrafında döndüğü ile alakalıdır. Biliriz bilmesine de devam ederiz yine.
Neler oldu derseniz elbette çok şeyler oldu 2013’te de. Önceki yılların hiç birini aratmadı diyebiliriz. Halkın çoğunluğu Müslüman ülkeler başta olmak üzere, özellikle Ortadoğu ve Afrika’da iç çatışmalar ve savaşlar hiç eksik olmadı. Mısır askeri darbesiz kalmaz iken Suriye’de katliamlara seyirci kalınmaya devam edildi. Filipinler tayfun, Oklahama’da kasırga derken dünyanın birçok yerinde depremler ve sel felaketleri ardı ardına geldi. Doğal felaketler yetmedi, insanoğlunun eliyle bizzat bombalar patladı, idamlar oldu, saldırılar yapıldı. Velhasıl kan ve gözyaşsız günü olamadı 2013’ün.
Ülkemizde yaşananları yıl boyu gerektiği kadar bu köşede yazdık ve değerlendirdik. Çözüm süreci, gezi parkı olayları, yolsuzluk operasyonu, cemaat ve iktidar partisinin kavgası, yeni büyükşehirler ve yerel seçim süreci şüphesiz en başta gelenleriydi. Bunların 2014 yılında da artarak devam edeceği ortada. Bu noktada aklıselim olmak, sakin ve sabırlı davranmak, istişareyi olabildiğince geniş ölçüde tutmak ve olaylara taraftarlığın ve fanatizmin ötesinde yaklaşmak en doğru yol olacaktır. Umarız öyle yaparız. Takvime bağlı kalmadan, her zaman bütün güzel dilekler sizlerin olsun. Haftaya tekrar buluşuncaya kadar sağlıklı, huzurlu ve mutlu kalın, hoşcakalın.